Eser dört kısa öyküden oluşuyor.
Öykülerin ana teması toplum ve din baskısı...
Yazar; dönemin tarihi, siyasi ve dini yapısını kendine has üslubuyla aktarmış..
... Toplumun, ruhbanların, sermayedarların görüşüne göre aydın olan, bağnaz , donuk, barbar dini(!) kurallara itaatsizlik yapan herkes dinsizdir
Özellikle Ortaçağ Avrupasının katolik kesimlerinde bu ibarelerle yargılanmış nicelerini görüyoruz
Giyotinlenen, aforoz edilen, linç edilen, halk tarafından dışlanan niceleri
Bu nicelerinin zihinleri değişime sorgulamaya açık bir hal üzeredir Oysa elit, ruhban, politik kesim için sorgulayan insan tipi en tehlikeli düşmandır
Bu düşman nasıl ne şekilde ortadan kaldırılmalı peki?
Cahil halkın en büyük hassasiyeti ve zaafı nedir?
"Din"
Tanımadığı ve anlamadığı dinini sevmekte yüceltmekte aşırı bir tutum ortaya koyar.
Halkın nabzını ölçen elit, politik ruhban kesim, menfaat ve çıkarlarına zarar veren, kendilerine muhalif olan herkesi halkın kucağına atar
Sevmeleri için değil
Vahşice öldürmeleri için
Alın size dinsiz, zındık, hain
Ortaçağ Dönemini anlatmak çok uzun sürer
Günümüze ve ülkemize gelelim
İktidarı sermayeyi medyayı gücü elinde bulunduranların muhalifleri hakkında söyledikleri en meşhur sözler hangileridir
Dinsiz, vatan haini, ajan, mason, terörist
Ortaçağ Katolik Zihniyet günümüzde varlığını güçlü bir şekilde sürdürüyor
Haa şunu da unutmayn
İstisnasız tüm peygamberlerin yaftalandığı en bilindik kavram şudur
"DİNSİZ"
(Peygamberlerin getirdiği din, iktidarın, sermayenin, ruhban sınıfın elinde bir köleleştirme ve sömürü aracına dönüşen din ile mücadele etmiştir..)
"Aklını ve vicdanını kullanamayan insanlar zillete mahkumdurlar"