Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

MUSALLA TAŞI (Arada bir çok bunaldığınızda)
Bir zamanlar bir psikoloji kitabinda okudugum bir bolum vardi...  Hayatin ve getirilerinin kiymetini anlamak icin tavsiye edilen bir metod vardi icinde...  Deniyordu ki:"Arada bir,cok bunaldiginizda,hayatin sizin icin cekilmez hale geldigini dusundugunuzde kendinize 10 dakika ayirin ve kendi CENAZE Toreninizi dusunun".......  Cumleyi ilk okudugum da carpilmistim....  Ben girisin akabinde pozitif bir gelisme ve tavsiye bekliyordum... Ama "kendi olumunuzu ve cenazemizi" dusunmemiz tavsiye ediliyordu....  Tuylerim diken diken oldu ve yazarin sacmaladigini dusundum o an... Ama onyargi dusmani biri olarak okumaya devam ettim.... Diyordu ki: "bunlari dusundugunuz de dunyada ki yerinizi, dunyayi terkettiginizde olusacak boslugu,sevdikleriniz ve sizi sevenler icin oneminizi anlayacaksiniz.....Ozellikle insanlarin sizin neler soyleyeceklerini,onlar icin ne ifade ettiginizi hissetmeye calisin...O andan geriye donme sansiniz olmadigini, hayat denen kredinizin bittigini ve onlara yanit verme sansiniz olmadigini dusunun.....  Tekrar sarilma, bir kez daha opme ihtimalinizin bittigini hissedin...Dunyada ki kusluklerin,ayriliklarin,kavgalarin yaninda bu acinin ve geri donulmezligin korkun caresizligini yasayin... Birakin caniniz yansin,birakin alevler icinde kavrulsun tum ruhunuz.... Orada, o musalla tasinda dusunun kendinizi... Seyredin su an cevrenide olanlarin yuz ifadelerini....Akillarindan ve yureklerinden gecen cumleleri hayal edin.....  Kitaba devam etmeden biraktim kenara ve gozlerimi kapatip aynen dusunmeye basladim...Esimi,oglumu,annemi,babami,kardeslerimi ve diger tum cevremi oturttum tek tek kendi cenaze torenimdeki yerlerine....birer birer yerlestirdim tabutumun cevresine hepsini///hayatimda cok nadir bu kadar canim yanmisti....goruyordum iste"babaaaa..." diye aglayan bircik oglumu...Esim kucaginda" aglayan emanetimle" ayakta durmaya calisiyordu perperisan....Koca cinar babacigim,belli belirsiz dualar okuyordu, o gozumden hala gitmeyen vakur durusuyla...Annem, cigerinden bir parca canli canli koparilmis gibi hem icine hem disina akitiyordu gozyaslarini... Kardeslerim,akrabalarim "cok erken gitti,doyamadi ogluna.." diyordu aciyan ses tonlariyla...Ve doslarim...Onlar da saskindi..Bazisi "daha dun birlikteydik,nasil olur.." diyordu..  Bunlari seyredip onlara "hayir olmedim,burdayim..."demek istedim hayal oldugunu unutup... Sonra anladim yazarin ne demek istedigini daha devamini okumadan kitabin.....  Farkindalik onemli bir kavramdir psikolojide.....  Belki de hic aklimiza gelmeyen ve gelmeyecek bir farkindaligi gostermek istemisti yazar. Kitabi okumaya ne gücüm kalmıştı nede isteğim. Almam gereken dersi ve mesajı almıştım. Şimdi ne kitabın adını nede yazarı hatırlamıyorum. Şuan bunları yazarken bile çok kötü oldum. Bu olayda tek farkındalık da yok üstelik. Biraz kendime geldikten sonra devam ettim hayatımın en zor hayaline. Sırada çevremdekilerin ölümümün akabinde neler söyleyecekleri vardı. Usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında. Onlarda bıraktığım izleri, yaşananları ve yaşanamayanları elden geçirerek ben konuşturacaktım hayalimde... İçlerini okuyacaktım, senaryo bana ait olarak. Yaşarken neler yazmıştım, ölümümle neler okuyacaktım. Gerçek duygularıydı ulaşmaya çalıştığım, ölümün acısının etkisiyle girilen. Canım oğlumun söyleyecek çok şeyi yoktu. Özleyecekti, yokluğumu hissedecekti.. Ağlayacaktı aklına geldikçe. Belki ölümün ne anlama geldiğini hissedecek yaşa gelinceye kadar sıradan bir üzüntünün ötesine geçmeyecekti duyguları.. "hayal meyal hatırlayabiliyorum be baba seni. Keşke şimdi yaşıyor olsaydın da erkek erkeğe sohbet etseydik seninle. Bak mezuniyet törenimde de babasızdım. Askere giderken kimin elini öpeceğim senin yerine" diyecek canı yanarak bir köşede... Sevgili eşim, Benim muhteşem hatunun. Nasıl dayanır bensizliğe? O ki, her şeyini feda edip koşmuştu bana.. Hayatının tek adamı şimdi toprak olacaktı. Bir daha "seni seviyorum" diyemeyecekti. Bir daha hevesle açamayacaktı çalan kapıyı.. Ve her gelen gece bensizliğini haykıracaktı yüzüne.. Her sabahta bensiz başlayacaktı koca gün.. Tek cümlesi takıldı o an içime; "oyun bozanlık yaptın be böceğim, hani beraber ölecektik?" Babam, annem, bugüne kadar evlat olarak mutlu edecek hiçbirşey yapamamanın acısıyla kahroldugum güzel insanlar.. Helaldi şüphesiz hakları.. Bilerek hiç kırmamıştım onları.. Üzerine titredikleri evlatları onlardan önce göçmüştü işte önlerinde. Dualarına muhtaçtım. Kaç anne babanın çekebileceği bir acıydı ki evladının cenazesinde bulunmak. Herhalde insanın uzun yaşadığına üzüldüğü nadir anlardan olsa gerek. Diğerlerine geçmiyorum. Bu yazıyı şuan yazıp sizlerle paylaştığıma göre 'diğerlerine' artık sizlerde dahilsiniz. Düşünün, birgün mail ulaşıyor mail box' ınıza "ölmüş" diye. Sizler kimbilir neler düşünür ve yazardınız? Eşim şuan yanımda ağlıyor, sanki gerçekmiş gibi.. Oysa ki yazarın amacı "yaşamın ve hala nefes alıyor olmanın kıymetini" göstermekti. Benimde öyle.. lafı çok uzattım farkındayım. Ama hayat dediğimiz çözümü zor süreç iki satırla özetlenemeyecek kadar girintili çıkıntılı.. Ben o gün kurduğum o hayalle, canımın tüm yanmasına rağmen YENIDEN DOGDUM... Bilgisayar diliyle "format attim hayatima..."  Sahip olduklarimin farkina vardim ve hala nefes aliyor odlugum icin sukrettim...Gozlerimi actigim anda o kotu ve aci sahne bitmis, oyun perde demisti...  Peki ya hayal degil de gercek olsaydi ve perde bir daha acilmamak uzere kapansaydi...  Iste bu final bu yaziyi buraya kadar okumanıza degmis olmali... Belki gerildiniz,belki kotu oldugunuz ama devamini getirirseniz buna değer bence...  Ben bu aksam melankoligim ve biraz abartmış olabiliri... Hani sanatci ve sairiz ya ondandır belki...Bence bu yaziyi sadece okuyarak birakmayin...  LUTFEN ARADA BIR, BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN,DUSUNUN VE HAYATINIZI GOZDEN GECIRIN....  Ölümün kime ve ne zaman geleceğini Yüce Allah' tan başka bilen yok... İşte bu yüzden hazir yaşıyorken ve nefes alıyorken yapabileceklerinizi yapın ertelemeyin.....  Bilerek-bilmeyerek kırdığınız kalpleri tamir edin...  Sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayirin... sevginizi ve verdiginiz degeri haykırın onlara iş işten geçmeden ...  Ve en önemlisi; verdiği vermediği, aldığı almadığı her şey için tekrar tekrar şükredin yüceler yücesi Yaradan' a!
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.