Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Aşk - Meşk ve Kültürü
Her davranışımızın sonunda bir görüntü ortaya çıkar. İşte bu görüntü insanı ele verir. Bana zevkini göster veya söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim, diyebiliriz. Zevkler, kültürlerin ortak bileşkesidir. Her toplum farklı şeylerden zevk alabilir; çünkü onların aşkları, şevkleri ve meşkleri farklı farklıdır. Örneğin, Karadeniz türküleri hareketli ve kırıktır; çünkü coğrafya, yani doğanın bunda etkisi vardır. Baktığınız zaman karşı tarafta dağ görürsünüz ve size enginlik duygusu vermez. Buna karşın denizle ilgili olan Karadeniz türküleri uzun havadır, genellikle. Deniz, insana enginlik duygusu verir, çünkü. Bir Urfalı, uzun hava söylemesin de ne yapsın? Mesela, bir opera sanatçısı ağzını sonuna kadar açar ve öyle seslendirir şarkısını. Bu söylemde bir şiddet vardır. Bu, onun kültürünün yansımasıdır. Batı, şiddetin çocuğudur, çünkü. Bizde ise, sanat musikisinde, ağız çok açılmaz ve içten söylenir. Bu, iç dünyamızın bize ait olduğunun da kültürel bir göstergesidir. Aşk, şevk, meşk ve zevk’in her kültür ve medeniyete yansıması elbette farklıdır. Bizde bu fikir, zikir, şükür ve şifa olarak kendini gösterir. Bizim kültürümüzde âşık kuldur, Maşuk ise Allah’tır. Allah kavramı tüm fikrimizi kuşatır ve O’nu zikrederiz. Bu zikrin getirdiği inşirah (açılım) sonucu insan şükür secdesine kapanır; O’na teşekkür eder. Ardından şifa gelir tüm vücudu ve ruhu kuşatır. Zevk işte bunun adıdır. Bir kültür veya uygarlık dert bildirir de şifa bildirmezse, onun müntesiplerinin mutlu olma durumları yoktur. Bu kültürün bizde uzantılarını bol bol görebilirsiniz, sürekli eleştirenlerin aslında ne fikirleri, ne zikirleri ve şükürleri; ne de şifaları vardır. *D. Ali Taşçı / haber7 haber7.com/yazarlar/d-ali-...
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.