Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sonuçta, Locke’un formülasyonu Barry’nin ifade ettiği gibi “büyük ölçüde mülkiyetin birik(tiril)mesine ilişkin saf ahlaki teorilerin hareket noktası olmuştur. Çünkü bu formülasyon devlet gibi ayrıcalıklı kurumlar için mülkiyet hakları keşfeden kurallara bireyci karşı çıkışın da temelini oluşturur. Ancak bu anlayış çağdaş dünyada pek fazla uygulanabilirliğe sahip görünmeyebilir, çünkü Locke’un esas olarak hakkında konuştuğu şey –yani toprak/arazi- bireysel sahiplenme için çok uzun zamandır sözkonusu değildir. Yine de, mülkiyet başka biçimlerde her zaman yaratılmaktadır ve böyle durumlarda bir tür Lockeçu mantığın pekala bir yeri olabilir”[11]. 1] Alaeddin ŞENEL, Siyasal Düşünceler Tarihi, Sevinç Matbaası, Ankara 1982, s.444-45. [2] John LOCKE, Hoşgörü Üzerine Bir Mektup, Çev.Melih YÜRÜŞEN, Siyasal Kitabevi, Ankara 1995, s.7. [3] LOCKE, Two Treatises Of Government, s.184. [4] YAYLA, a.g.e., s.34. [5] AKIN, a.g.e., s.131. [6] George SABİNE, Siyasal Düşünceler Tarihi II, Çev. Alp Öktem, Türk Siyasi İlimler Derneği Yayını, Ankara 1969, s.214. [7] YAYLA, a.g.e., s.40. [8] AKIN, a.g.e., s.131-32. [9] RUSSELL,', a.g.e., s. 614-17. [10] Giovanni SARTORİ, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş , Çev. Tunçer Karamustafaoğlu-Mehmet Turhan, Türk Demokrasi Vakfı Yayını, Ankara, 1993, s. 405. [11] Norman BARRY, Komünizm Sonrası Dönemde Klasik Liberalizm , Çev. Mustafa Erdoğan, LDT Yayınları, Ankara, 1997, s. 91.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.