Günlerden pazarsa, yalnızsanız, babadan kalma ısıtılamayan evde sıkıntıdan çatlamak üzereyseniz ve bir ablanız size sürekli kaldığınız ev ve yaşamınız konusunda baskı yapıyorsa ilk işiniz evden çıkmak ve sizi boğan o ortamdan kurtularak derin derin ve temiz hava çekmek olur. Ardından geçersiniz birahaneye sabahın henüz erken saatinde ve kendinizi dinlemeye koyulursunuz. Günlerden pazarsa koskoca şehirde sabahın bu saatinde borca battığınız birahaneden bira istemeye ilk önce sıkılarak ardından 'Ne var lan bunda?' diye özgüveniniz tavan yaparak yanaşırsınız. Ama asıl hikaye başlamadı henüz. Kapıdan Kaptan Ali Rıza girer ve monoton ortamınızın içine etmesine memnun olursunuz. Kaptan Ali Rıza sizi yaklaşımı, cümleleri ve hikayeleri ile esir alır. Gözünüzü açtığınızda bir geminin içinde kaçak yolcu gibi saklanırken ama harika bir deniz seyahatini düşünürken bulursunuz. Geminin kaptanı, serdümen, üçüncü kaptan,çaycı, kamarot, aşçı ve mütettebatın size yapacağı fenalıkları kurar ve aklınızı kullanmaya çalıştığınızı fark ederek denizin açıklarında koyu mavi suların içine atlarken bulursunuz kendinizi. Ne yaparsanız yapın yalnızlığınızı gideremeyeceğinizi öğrendikten sonra ve günlerden de pazarsa bir bira daha açarsınız bol köpüklü ve dudak payı olmayan arjantin bardağını evirip çevirerek şehrin baskıcı tekdüzeliğine lanet etmeye devam edersiniz.

Yüzünüz Kuşlar YüzünüzCemil Kavukçu · Can Yayınları · 2017212 okunma

··

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

H. Ferventis