Boynumuzun üstünde , sağlam bir kafesin içinde , özenle tasıdığımız o yapış yapış ceviz şeklindeki organin neşter altındaki öyküsü. Duygusal bir zemin uzerinde anlatılıyor butun hikayeler. Kafatası denilen hani arada "atan " şeyin matkapla delinip, kötü hücrelerden ayıklanması. Fikirler ,düşler yada anılarla işi yok doktorumuzun. Aklıma " eternal sunshine of the spotless mind" geldi, hayir kitabimiz beynimizin kanli canli kanamali hastalıkları ile ilgili.