Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"...Boşlukta düşme rüyaları vardır.Bu,hocamın bana izah ettiğine göre ırksal bir anıymış.Ağaçlarda yaşayan uzak atalarımıza kadar uzanıyormuş.Ağaçlarda yaşayan bu yarı insanlar için yükseklerden düşme tehlikesi her an mevcut olan bir korku kaynağıymış.Pek çoğu yaşamlarını bu şekilde kaybetmiş ve korkunç düşme olayları hemen hemen hepsinin başından geçmiş ;yaşamlarını ancak yere düşerken alçaklardaki dallara tutunmak suretiyle kurtarabilmişler. Bu biçimde önlenen korkunç bir düşüş de büyük bir şok yaratırmış.Ve bu türden şoklar da insanların beyin hücrelerinde moleküler değişiklikler yaratırmış.Bu moleküler değişiklikler daha sonra gelen kuşakların beyin hücrelerine aktarılmış,kısacası ırksal anılar haline gelmiş.Bu yüzden de siz ya da ben uyurken ya da tam uykuya dalmak üzereyken boşlukta düşer gibi olup da yere değmeden hemen önce yerimizden sıçrayarak uyandığımız zaman sadece ağaç tepelerinde yaşayan atalarımızın yaşadıklarını hatırlıyor oluyor muşuz.Beyin hücrelerinde meydana gelen bu değişimler yüzünden bu duygu kalıtsal hale gelmiş.Tuhaf olan hiç bir yönü yok bunun,bir içgüdü ne kadar tuhaf ise bu da ancak o kadar tuhaf sayılır. Zaten içgüdü dediğimiz şey kalıtımsal hale gelmiş olan bir takım eski alışkanlıklardan başka bir şey değildir ki.Yalnız size de bana da kısacası hepimize de böylesine tanıdık gelen bu düşme rüyalarında dikkate değer bir şey var ki o da hiç birimizin yere çarpmıyor olması.Yere çarpmak ölüm anlamına gelir bizim için.Ağaçlarda ikamet eden atalarımızdan da yere çarpanlar hemen o anda ölmüşlerdir. Bizler yere çarpmamış olanların soyundan gelmekteyiz ve bu yüzden rüyalarımızda hiç bir zaman yere çarpmayız..."
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.