Derler ya hani, kitap okumanın bir zararı var: kitap bitince normal-gerçek hayata dönmek zorunda kalıyorsun. Portuga, Minguinho ve küçük Zeze ile bazen kederli, bazen sevinçli olan güzel bir yolculuk yaptık. Bu yolculuk boyunca küçük Zeze'den ve Zeze'nin iyi çocuk olma sebebim dediği Portuga'dan duygu yüklü mesajlar aldım.
"Görüyorsun, Godaia. Hiç yaşama isteğim yok artık. İyileşirsem kötü bir çocuk olacağım. Anlayamazsın sen. Artık uslu durmama değecek kimsem kalmadı." Bu cümleler o kadar etkiledi ki beni. Bunları 6 yaşını doldurmamış Zeze söylüyor. Küçük haylazlıklari oluyor elbet, çocuk neticede. Her çocuk kimi haylazliklar yapar, yapabilir de. Ama Zeze, bu küçük haylazlıklarınin cezasını özelikle ailesinden çekti. Ailesine karşı soğudu. Güzel kalpli çocuk. Çirkin görülen öğretmenine, kimse çiçek vermiyor diye ve masasındaki vazo boş durmasın diye ona çiçek götürecek kadar ince düşünceli güzel yürekli Zeze.
Ah Zeze seninle tanışmaya çok geç kalmışım. Şeker Portakalı ağacı ile insan ile konuşur gibi güzel konuşan hayali güçlü çocuk. Seninle tanıştığım için çok mutlu oldum.
Zeze ile tanışmanizi onu dinlemenizi kuvvetle tavsiye ediyorum.