Gönderi

Sefahata dalmıştım orada. Demin babam, kızları baştan çıkarmak için binlerce ruble harcadığımı söyledi. Alçakça bir iftiradır bu. Böyle bir şey hiçbir zaman olmadı. Birşeyler oldu ya, para gerektirmeyen türündendi "bunlar." Benim için para ikinci planda kalan bir şey; heyecan, dekordurl Bugün kalbimin sahibi olan kibar bayanın yerini, bakarsın yarın bir sokak kızı almıştır. İkisini de eğlendiririm, avuç dolusu para harcanın yollarına. Müzik, gürültü, çingeneler ... hiçbirini eksik etmem. Gerekirse ona da veririm, çünkü alırlar, bayıla bayıla alırlar, bunu itiraf etmeli, severler parayı, minnettar kalırlar. Kibar bayanlardan sevenler oldu beni. Hepsi değil, ama birkaç tane çıktı... Gelgelelim, ben her zaman ara sokakları, alanların arkasındaki ıssız, karanlık çıkmazları sevdim. Serüven, beklenmedik olaylar, çamura düşmüş inciler hep oradadır. Mecazi anlamda söylüyorum kuşkusuz, kardeşim. Böyle sokaklar yoktu küçük kentimizde, yalnızca adları vardı. Sen de benim gibi olsaydın, bu sokakların değerini anlardın. Ahlaksızlığı, ahlaksızlığın ayıbını da seviyordum. Katı yürekliliğe bayılıyordum: Bir tahtakurusu, zararlı bir böcek değil miyim! Karamazov demişler!
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.