Ayfer Tunç’un okuduğum ilk romanı. Kurgusu, anlatılış biçimi olsun çok başarılı bulduğumu söylemeliyim. Romanda iki anlatıcı var, birinci anlatıcının bölümleri tekli sayılarla, ikinci anlatıcının bölümleri çiftli sayılarla gidiyor, ben baştan okuyup gitmiştim ama sayıların sırasıyla da okunabilirmiş o daha da ilginç olabilirdi.
Bu kitabın, isminden yola çıkarak, sadece bir aşk romanı olduğu yanılgısına düşmeyin. Romanda, çaresiz bir hastalığın yollarını kesiştirdiği iki insandan bahsediliyor. Hayat denen tiyatro sahnesinde, kendilerine biçilen rolleri sorgusuz sualsiz, heyecansız, beklentisiz oynayan iki insan ve içinde biraz aşk ama bu oyunda kimse başrol değil. Yazar karakterleri ilmek ilmek işlemiş, karakterlerin iç dünyasında bize resmen sörf yaptırıyor.