Gönderi

"Daha birkaç saat önce neşeli, güler yüzlü olan, üzerinde süngülerin parıldadığı, sabahın gök kuşağı renklerine bürünmüş buğularının yükseldiği koskoca sahayı şimdi dumanlarla karışık koyu bir sis kaplamıştı. Küherçile ve kan sinmiş acayip bir koku her yana yayılıyordu. Kocaman kocaman bulutlar gökyüzüne yığılmıştı, ince bir yağmur ölüleri, yaralıları, yorgunları ıslatıyordu. Yağmur, hal diliyle onlara şöyle diyordu sanki: 'Yeter artık, yeter mutsuz insanlar, kendinize gelin... Ne yapıyorsunuz?'..."
Sayfa 380 - Dionis Yayınları 2017, çeviri: Cihan Solmaz
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.