"İnsanlık, sömürüp kuruttuğu gezegenin gelecek kuşaklar üzerindeki psikolojik etkisini hiç düşündü mü? Bir hayvan türünün, insanın ruh sağlığına olan anlamını kim değerlendirdi. Zihinlerimiz ormanlara, mercan resiflerine, balıklarla dolu denizlere, temiz havaya, temiz nehirlere ve okyanuslara özlem duyuyor. Yine de dünyaya zarar vermeye devam ediyoruz. Eğer doğanın çeşitliliğini yok edersek, henüz açıklamayı bile başaramadığımız karmaşık bir sistemi yok edeceğiz ve bu gerçekleşirse onu yeni baştan yaratmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Bu ağ içinde doğanın hangi parçası olmadan yaşayabileceğimize kim karar verebilir? Doğanın bağlantılarının gizemi ancak bütünlüğü bozulmazsa çözülebilir. İnsanlık bir kez fazla ileri gitti ve yaşam onu yok etmeye karar verdi. "
Sürü, muhteşem bir kurgusu olan ve bilimsel gerçeklerle donatılmış bir eser. Denizler, farklı yaşam formları, uzay, genetik bilimi... Birçok alanda oldukça derin bilimsel bilgiler olaylara başarılı bir şekilde dahil edilmiş. Baştan sona soluksuz ve diken üstünde okuyacağınız bir bilim kurgu - gerilim romanı. Ustaca yapılmış betimlemelerle gerilimin her anını yaşamanızı sağlayan etken sanırım yazarın başarılı bir yönetmen oluşu. Kitabı okurken aynı zamanda oyuncusu olduğunuz bir filmi izliyormuşsunuz izlenimine kapılıyorsunuz.
İnsanoğlu şüphesiz yaratılmışların en şereflisi ancak eskiden beri kainatın sadece insanlık için yaratılmış olduğunu düşünmenin çok büyük bir kibir taşıdığı kanısındayım. Dünyayı hunharca kirletip, kaynakları en savurgan, bencil halimizle tüketirken başımıza gelecek felaketleri öngörmeyişimiz acizliğimizin en açık göstergesi değil mi? Kesinlikle okunması gereken bir eser.