Gönderi

484 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Serenad, yazarın okuduğum ilk kitabı... Başka bir kitapta, struma ile karşılaşıp, strumayı merak edip, herkesin Serenad’ı oku demesiyle başladı, tanışmamız. Bir dönem çok satanlar reyonundan alıp okumadığım bir kitaptı. O zaman dedim demekki sıra sende Serenad. Beni kitaba yönlendiren struma olayı olsa da, kitapta strumayı öyle çok da göremedim açıkcası. Yani aslında kitap bir struma kitabı değil. Bu beklenti ile okunmamalı. İçinden başka bir struma beklerken, başka bir struma çıktı benim için. Peki bu başka oluş kötü mü ? Elbette değil.. Zülfü Livaneli ile ilk tanışmamızdı bu. Kendisi kitabı bir kadının ağzından yazmış ve bu kadar mı bir kadının hislerine tercüman olmuş, inanamadım. Kitap neredeyse baştan aşağı benim duygularımdı. Bir kadının yaşabileceklerini böylesi tahlil etmek gerçekten takdirlik. Ben kendi duygularımı yazsam bu kadar yazardım heralde. Kitap sayesinde, ikinci dünya savaşına yeniden ışık tutup, tarafların, yine sadece insana zarar verdiği gerçekliğiyle yüzleştim. Bilmedim yeni şeyler öğrendim. Aslında tam da bunu seviyorum işte. İnsanların hayatlarına dokunmak, birşeyler öğrenmek onlar sayesinde.. bu nedenle kahramanlarımızın hayali olması beni biraz hayal kırıklığına uğratsa da, olayların bağlanmasını, kurgulanmasını, geçmişle günümüze bağlanma şeklini Çok beğendim. Sıkmadan, yormadan, bir çırpıda bitiverdi.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.