Bir Ada Hikayesi serisinin üçüncü kitabı.En baştan beri Yaşar Kemal’in gerçekçi tasvirleri ve kurgusu ile sanki ada yaşıyor gibi hissetim kendimi. Deniz’in kokusu, kabak çiçeği dolmasının tadı hepsi o kadar gerçekçi ki bir cilt bitince hemen diğerine başlayıp yarim kalmış ada hayatına devam etmek istiyor insan. Bu cilde de o merak duygusu ile gecenin bir yarısı başladım. Sanki Poyraz adadan bana da bir ev almış da sessiz sessiz onları izliyorum gibi geliyor. Gerçekten içimizden bir hikaye. Mutlaka okunmalı.