Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

183 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilge kan Flannery o'connor Yazarın ilk kitabı,1930lu yıllar amerikasında geçiyor konu,bir arayış ve bulamayış öyküsü medeniyetin çizgileri ve barbarlığın handikapları ile dolu kitapta hazel motez ile birlikte yağmur,çamur demeden düşsel yolculuğa çıkıyorsunuz. Sinema önlerinde vaazlar ki isa'sız kiliseden yola çıkarak dini sorguluyor. Ali'siz alevilik bir dönem bizdede sorgulanmıştı.kafalarda soru işareti bırakan fakat gelenekselleşmiş kalıplardan kopamayan toplumlar,sorgulamaya bile kör,sağır ve dilsiz kalmışlardı. Kolay yormadan okunan bir kitap,beğendim,gotik edebiyata iyi bir örnek teşkil ediyor,fonda karanlık tipler,anlaşılmaz kişiler,olaylar var. Kurt Vonnegut‘un “Benim kuşağımın en büyük hikâyecisidir” dediği Flannery O’Conner‘ın Everest Yayınlarından çıkan romanı Bilge Kan, kusursuz üslubu,sıradışı kurgusu ve akıl almaz konusu ile okura kaosu vaadediyor. Kitabın sonlarına doğru geçen şu bölüm, okurlara bir fikir sunabilir. “Haze’in cebinden para düştüğünü, fakat eğilip almaya zahmet bile etmediğini görmüştü. Bir gün, odasını temizlerken, odasında dört banknot ile birkaç madeni para buldu. O sırada Haze yürüyüşten dönmüştü. “Bay Motes” demişti kadın, “çöpte bozuk paralar var. Çöp tenekesinin nerde olduğunu biliyorsun. Nasıl böyle bir hataya düştün?” “Artmıştı para,” dedi Haze. “İhtiyacım yoktu.” Kadın kendini Haze’in sandalyesine bırakıverdi. “Her ay atıyor musun parayı?” diye sordu biraz sonra. “Artınca sadece,” dedi Haze. Haze muhafazakar anlayışa pasif anarşist bir tavır alarak birseyleri değişterebileceğini sandı oysa değişen birsey yoktu ve bu durum onda hissizleşmesine ve hiç birseye umarı kalmamasına,önce hiçliğe,sonra yok oluşa sürükledi. otuz dokuz yaşındayken ölen bu güçlü yazarla birlikte güney amerika edebiyatı,bana göre en yetenekli temsilcilerinden birini de yitirmiş oldu. Arkasından kimse gitmese de bildiğini okur, insanlara seslenir. Şöyle der büyük bir inançla: “Yaşamınızın, vücudunuzun neresinin günahlarını bağışladı Hazreti İsa? Gösterin, ben göremiyorum çünkü. İsa’nın günahlarınızı bağışladığı bir yer varsa bulunmanız gereken yer orasıdır ama hanginiz biliyor o yerin nerede olduğunu?” herkes," dedi, kollarını iyice açarak, "doğduğunda içi güzellikle, sevgiyle doludur. küçük bir çocuk herkesi sever dostlarım, iyi huyludur, ta ki bir şey olana kadar. bir şey olur, dostlarım, ne olduğunu söylememe gerek yok herhalde. büyüdükçe iyiliği ortaya eskisi kadar sık çıkmaz, tasalarla, dertlerle cebelleşir çocuk, bütün iyiliği içine gömer. sonra da perişan olur, yalnızlaşır, bıkkınlaşır, dostlarım. 'iyiliğim nereye uçtu acaba? beni seven dostlarım nerede?' der kendi kendine, halbuki o hırpalanmış iyilik gülü hep içindedir, tek bir yaprağını bile dökmemiştir, fakat dışarıdan bakan sadece yalnızlık görür." syf.105 İyi insan bulmak zor der yazarımız,kısmen katılıyorum bulsanız bile yitirmek çok kolay,ya senin hatan,ya onun kırılganlığı Çağımız pespayeleşti,insani ilişkilerimizi dengede tutmak zorlaştı.acemilik,becereksizlik,o iyi insanın beğendiği bir şeyi ben beğenmedim demek karakteri oturmamış olarak görünülebiliyor. 1930lu yıllar amerikası bu konuda biraz daha şanslıymış,çünkü insanlar uzun uzun yazıp,uzun uzun konusabiliyorlarmış ve uzun uzun okumalar yapılabiliyormış. Hiçliğe yelken açmadan gidilebilir hayatın döngüsü kimseyi sevdiği şeylerden,sevdiğinden ve iyi insanlardan kopartmasın temennisiyle keyifli okumalar. Gürbüz DENİZ
Bilge Kan
Bilge KanFlannery O'Connor · Can Yayınları · 200294 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.