Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle “Sultanın Casusları: 16. Yüzyılda İstihbarat, Sabotaj ve Rüşvet Ağları” büyük bir emeğin sonucu ortaya çıkmış bir kitap. Bu emek kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar kendisini belli ediyor. Emrah Safa Gürkan zaten kitabın sonunda geniş kaynakçasını paylaşıyor okuyucusuyla. Emrah Hoca’nın doktora tezinin bir kısmının açılımı olan kitap akademik dilden uzak fakat akademik disiplin kullanılarak yazılmış. Genel okuyucu kitlesine hitap etmiyor eleştirilerini bu nedenle kabul edemeyeceğim. Kitapta alıntıların dipnotlarla sayfanın sonunda verilmesi bir kitabı akademik yapmadığı gibi sıkıcı da yapmıyor. Kitabı arkadaşlarım önerdiklerinde İskender Pala’nın “Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk” kitabı benzeri bir kitapla karşılaşacağımı düşünmüştüm, ilk bölümü okurken bu beklentinin yarattığı hayal kırıklığı vardı ve kitaba karşı bir önyargı oluşmuştu. Fakat sayfalar ilerledikçe bu beklentiyi bir kenara bırakıp, magazinsel öğelerin olmadığı, büyük ve geniş bir araştırmanın sonucu olan kitabın çok daha farklı bilgiler ve incelikler sunduğunu farkettim. Ki bir çırpıda da sonuna geldim. ESG, tarih çalışmalarında göz ardı edilmiş, savaşların fetih veya bozgunlar tarihi olarak anlatıldığı tarih anlatımımıza farklı bir boyuttan bakmış. İstihbari bilginin taktik ve stratejinin alt kümesi olarak algılandığını düşünürsek, aslında savaşların zafere ya da bozguna gitmesinde ne derece önemli olduğunu anlayacağız. Nitekim bu zamana Kanuni Devri’ni anlatırken X fethedildi, topraklar genişletildi vs ile geçilen bilgilerinin nasıl ve ne gibi çalışmalar sonunda gerçekleştirildiğini, tarihin bugüne kadar üstünde çalışılmamış istihbarat ağı açısından ele alınması siyasal tarih anlatımının dışına çıkılması hoşuma gitti. Ayrıca Hoca’nın kaynaklara inerek ortaya koyduğu isim ve hikayelerin her birinin filmleştirilebileceği fikri aklımdan çıkmıyor. Özellikle günümüzde sinema endüstrisinin en çok ihtiyaç duyduğu alan olan hikaye konusuna fazlasıyla genişlik ve derinlik katabilecek bir kitap. İlgililerine buradan duyuralım. Mehmet Genç Hoca’nın “Türklerin tarihleri yok, sadece geçmişleri var” tesbitini yeni okumuş birisi olarak ESG Hoca’nın tarihin derinliklerinden bir detayı çıkarmasını tarih ilmi açısından da oldukça önemli buldum, sırf bu yüzden bir naçizane takdiri hak ediyor. Ki ortaya koyduğu konu başlı başına safsatalara ve uçarı kaçarı hikayelere meze olabilen ve değersizleştirilen bir konu: İstihbarat. Kitabın teknik tanıtımını yapmayacağım onu küçük bir araştırmayla bulabilirsiniz. Ben şimdi diğer Emrah Hoca’nın diğer kitabını “Sultanın Korsanları (Osmanlı Akdenizi’nde Gaza, Yağma ve Esaret, 1500-1700)” okumaya başlıyorum.
Sultanın Casusları
Sultanın CasuslarıEmrah Safa Gürkan · Kronik Kitap · 2017710 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.