Edebiyat dünyasında “Kütüphane, kütüphaneci, kitap” kavramlarını konu alan kaleme alınmış eserleri araştırırken karşıma çıktı. Açıkçası kapağına baktığımda nerdeyse gözlerim yerinden fırlamıştı. Ahaaa dedim hayalimi yansıtan bir kitap buldum. Kitap almadan önce muhakkak okuyanların fikirlerini de merak ederim (yanlış anlaşılmasın kitabı satın almam da etkili bir faktör değildir sadece kitaba yönelik farklı bakış açılarını görmek istememle ilgilidir). Kitapla ilgili yorumları okurken açıkçası biraz şaşırdım fakat kendi kendime bu benim hayalimi konu alan bir eser okumam gerekiyor dedim ve aldım. Dediğim gibi kitabın kapağı beni cezbetti. Nitekim en büyük hayalimi bir kitap kapağında ve içeriğinde görünce verdim siparişi. Ama durum göründüğü gibi olmadı. Gitmedi, ilerlemedi. Nedeni ya içeriğin (durağan gelen) olay örgüsü ya da çevirmen üslubu. Şundan eminim: Cümleler akıcı değil, yazım ve noktalama hataları var ve bir kez okuduğumda anlayamadım. Bende bir huy vardır iyi mi kötü mü bilemiyorum. Bir kitap beni sarmasa da illa son sayfasına gelip noktalamam gerek! Şuna inananlardanım: İyi veya kötü olarak nitelendirilen eserlerden muhakkak öğreneceğimiz bir şeyler vardır. Mesela şunu öğrendim: Üslup, bir kitabın içeriğini nasıl mahveder? Öğrenmiş oldum... Sizlerle kitapta çok beğendiğim, altını çizdiğim yerleri paylaşmak isterdim fakat okuduğu kitaplarda muhakkak etkileyici cümlelerin altını çizen ya da not alan ben inanın bu kitapta yapamadım. Şunu da bir kütüphaneci olarak belirtmek isterim. Mesleğimizin gerektirdiği işlerin içerikte ele alınması beni mutlu etti (tek olumlu yönü). Ranganathan İlkelerinden biri olan “Her kitabın bir okuyucusu vardır.” sözünden yola çıkarak bu kadar olumsuz eleştiriye rağmen yine de ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve okuyun derim. Belki hayallerinizi bulabileceğiniz kitap olabilir kim bilir...

Hayallerimin KitapçısıPetra Hartlieb · Timaş Yayınları · 201592 okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.