Gezdim cihanı, çektim felaket; bunca serencam geçti başımdan.
Nagah edeydim, kah yalın ayak, kah başı kabak; gezdim gördüm bunca vilayet.
Vardım bir şehre, çarşısı Pazar; bilmeyen gezer, bilenler sezer.
Dediler,’’derviş!’’,’’ne semtten geliş?’’,’’var mıdır bir iş?’’
Dedim ‘’seyyahım!’’,’’sadık-ı rahım, kendime şahım, başımda