Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

484 syf.
10/10 puan verdi
Sözlerime nereden başlayacağımı gerçekten bilemiyorum. Okuduğum üçüncü Livaneli kitabı. Yine şahane, yine şahane. İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler memuru olan Maya Duran’ın başına gelenler ve onun hayatına dokunan insanların çarpıcı ve çok acı hikâyeleri anlatılıyor kitapta. Max’ın acıklı hikâyesi ve onun peşine takılan casuslar, Maya’nın anneanne ve babaannesinin acıklı hikâyesi, Maya’nın ayakta alkışlanılası tutumları ve her şeyden önemlisi insani değerleri ile bunlara verdiği fevkalade önem… Onun yerinde olsam Max için aynılarını yapardım, mutlaka. Aynılarını! Nazi döneminde Yahudilere çektirilen acılar, ıstıraplar… Bir düğmeyle bir gemi dolusu insanın hayatının nasıl hiçe sayıldığı… Şu an Max’tan ayrıldığım için ne kadar üzgünüm, anlatamam. Zaten kitapta da doyamamıştım kendisine. Max’ı öylesine özümsedim ki. Onu, acılarını, biricik Nadia’yı... Livaneli kitapları için kurduğum o kalıp cümleyi yine kuracağım: “Kitaptaki olaylardan bahsedip merakınızı söndürmek istemiyorum. Bu nedenle kitabı okuyup en güzel yorumu ancak kendiniz yapabilirsiniz.“ Livaneli’nin akıcı anlatımı, okuru merakta bırakışı, okura sürekli yeni bir şey katabilecek donanımda oluşu… Yine sayfaları merakla, hızla, ardı ardına çevirdim. Kitapta o kadar farklı bilgilerle karşılaştım ki hangi birinden bahsedeceğim, inanın bilemiyorum ama hikâyenin “Serenad” kısmından bahsetmeden edemeyeceğim. O Serenad’ı bilmeseniz, duymasanız, duymayacak olsanız da fevkalade büyüleyici. Sanırım bir süre tesiri altında kalacağım. “Serenade für Nadia.” Çarpıcı bir hikâye okumak isterseniz mutlaka öneririm sevgili okur. Kitaplarla ve sevgiyle ‘
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,1bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.