Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sanırım Peyami Safa için beklentimi yüksek tutmuşum. Neden bilmiyorum ama (hatırladığım kadarıyla) ilk defa bir kitabı okurken hiçbir şey hissetmedim. Üzgünüm :( Yine de edebi değeri olan bir kitap olduğunu düşünüyorum ve ben pek hissedemesem de çoğunluğun “kitabın psikolojik tahlilleri çok iyi” demesinde vardır bir sebep deyip kitabın hikayesini merak ettim, ufak bir araştırma yaptım ve buldum. Buraya da bırakıyorum: “Sultan Abdülhamit döneminde Sivas’a sürgün olarak gönderilen babasını, iki yaşında kaybetti. Annesi Server Bedia Hanım, kocasının ölümünden sonra İstanbul’a taşındı. Büyük maddi sıkıntılar içinde yaşamaya çalıştılar. Tüm bu sıkıntılara, Peyami Safa’nın 9 yaşındayken yakalandığı ve bütün ömrünce etkilerini gördüğü kemik hastalığı da eklendi. Doktorlar tarafından kolunun kesilmesine karar verilmesine rağmen, Safa buna izin vermedi. 17 yaşına kadar hastane koridorlarında zor bir hayat geçirdi. Çocukluk yıllarına ait izlenimlerini daha sonra “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” adlı eserinde romanlaştırdı.” İsteyen tamamını okuyabilir: kitap.fikrikadim.com/2016/12/09/peya...
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022141 okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.