bilmediğim bir rabbin secdesine çağırırken beni
suya inen gözlerin tedirginliği sanırdım onu.
çünkü anlamazdı kimse
raylar boyunca hıçkıran bir adamın
bir boşluğa içinden konuştuğunu maraz gecelerini.
çünkü yalnızlık eski kıbleydi doğu’da
kendimizin kapısını çaldıkça başlayan küfrân.
çünkü boşaltılmış köylere fısıltıyla bakan babam
katarlar