Spoiler içerir Hapisten şartlı tahliye ile serbest bırakılmış bir düşünce suçlusunun yaşadığı hayata adapte olamaması, yeniden hapse girme korkusu yaşaması ile başlıyor roman. Adamın evinde bir dinleme cihazı olduğundan savcısından, müdürüne herkes onun hayatını takip edebiliyor. Bir ara kendisine bir kumpas kurmaya ve kaçmaya çalışırken onu infaz etmeye çalışıyorlar. Hatta bu planı kuran kişi eski sınıf arkadaşı. Ama adam bu oyuna gelmiyor cezasını çekmek için hapse giriyor ve roman sona eriyor. Yazarın karakterleri işleyiş biçimi çok gerçekçi. Örneğin adamın karısı için eşinin sevgisinden, parasından önemli olan şey kendisine sadık olması. Adamın annesi birisi dert anlatmaya çalıştığı zaman illa ki kendisinin daha dertli olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Bununla birlikte adamın en yakınları bile ona kumpas kurulmasına yardım ediyor. Hapishane hayatını oldukça çarpıcı bir şekilde anlatmasında yazarın hayat hikayesinin etkisi var. Sadece düşünce suçundan hapse girmiş bir mahkumu işleyen yazarın pek de siyasete değindiği söyleyemem. Belki böylesi daha iyidir. Yorumu okuyucuya bırakmış. Kitap 1974 yılında basıldığı için dönemin şartları bunu gerektirmiş olabilir. Yazar romanında kahramanlara isim kullanma gereği duymamış: Adam, kadın,sevgili,anne... Ben kitabı beğendim mahkumların bir avuç gökyüzüne karşı özgür insanların sonsuz gökyüzü var. Kıymetini bilelim.

Bir Avuç GökyüzüÇetin Altan · Bilgi Yayınevi · 1974258 okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okyanusunkalbi