Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 hours
Hangover
Marquez için söylenen "büyülü gerçekçilik" lafzına okuduğum her  kitabında daha çok inanıyorum.Yazarın okuyucu içine çeken büyülü bir kalemi olduğu gerçeği de gün gibi ortada. Tolstoy'ün " İvan ilyiç'in Ölümü" kitabı ile kurgu bağlamında aynı altyapı içerinde olmasına rağmen, gözümde onun  bu denli değersiz olduğu gerçeğini  " kırmızı pazartesi " okuduğumda tekrar farkına vardım. Çünkü Tolstoy gizemin peşinde değil, ayrıntılı karakter tahlili sayesinde okuyucu boğuk ve sıkıcı bir atmosfer içine sokmaktan başka hiçbir halt yapmıyor.Oysa Marquez gerçekten öyle mi? Marquez, bu kitabında daha ilk satırında bahsi geçen Santiago Nasar'ın ikiz kardeşler tarafında bir namus cinayetine kurban gideceği gerçeğinin ardındaki sır perdesi üzerine yoğunlaştı.Meselinin derinine indikçe daha fazla merak duygusu ile sarmalandım. Karakterin bu vehameti yaşamasına neden olan olgu üzerinde düşündüm. Sonuçta, kitapta anlatıcının bile  henüz ortaya çıkaramadığı gerçekle baş başa kaldım.Salt gerçeği anlatmaktansa okuyuca bırakmış bazı şeyleri.Bu kurgu gerçekten insanın  hayal  dünyasına o kadar muazzam bir iz bırakıyor ki, kendi benliğinizde oluşturduğunuz gerçek ile yüzleşiyorsunuz . Kitabın bu atmosferi sayesinde okurken inanılmaz bir heyecan yaşadım .Satır aralarındaki enfes detayları yakalamak ise ayrıca bir keyif vesilesi idi. Ancak her şeye rağmen hikâye içersindeki muğlaklıklar salt gerçeğin algılanması açısından okuyucu zor bir duruma soktuğunu düşünmeden edemiyorum.Çünkü kitabı bitirdiğimde kelimenin en kibar tabiriyle "Hangover  kafası" yaşıyordum.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202114 okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.