İkinci kez okuduğum Alamut Kalesi kitabı beni ikinci kez derinden etkilemeyi başaran tek kitap...Kartal yuvası anlamına gelen Alamut on birinci yüzyıl Selçuklu egemenliğinde ki İran'nında geçmektedir.Bin yıllık tarihi bir hikaye anlatılmaktadır. Şii-sünni çatışmasını anlatan Vladımır BARTOL bu kitabı dokuz ayda yazmış. Böylesi güzel bir kitabı bu kadar kısa sürede nasıl yazdı dedirtecek okuyucusuna. Hasan sabbah kurduğu gizli bahçeleri cennet olduğuna inandırdığı fedailerin kendilerini ölümü arzular hale getirmesi ve kendisinin peygamber olduğuna inandırması insanın aklının almayacağı derecede korkunç ve bir okadar da akıl dolu güç içermektedir. Ve bu gücü kullanarak büyük Selçuklu Devleti'ni bozguna uğratmış ve bir zaman arkadaşı olan daha sonra en azılı düşmanı Nizammülmülk'ü fedaisine öldürtmüştür. Hasan sabbah haşhaş kullanarak fedaileri kandırmayı başarmış olması korkunç olsada kitabın son sayfasında söylediği "insan hayatının tamamını dört duvar arasında geçirebilir. Kendisini tutsak olarak hissetmediği müddetçe tutsak sayılmaz. Ama kainatın sonsuz büyüklüğünü, milyonlarca yıldızı, galaksiyi görüp, onlara asla erişemeyeceğini bilen biri için koskoca dünya hapisaneden farksızdır." düşüncesi çok derin felsefe içermektedir. Dünyada cennet saadeti yaşattığı fedailer cehennem azabı çeken hasan sabbah görüyorum. Hiçbirşeye inanmayan inandığı tek şeyi gerçekleştirmek için bütün hayatını feda eden sonunda tutsak olup cehennemde olanın kendisi olduğu kanaatine erişen bir diktatör. Anlatımı harika olan bu kitapta duygular çok iyi yansıtılmakta. Mutlu ölmeyi gözümde canlandırıp, oğlunun elini kestirdiğinde elimin sızladığını ve kurduğu düzenin ilk kurbanı İbni Tahir'i ölmeye gönderdiğinde gaddar Hasan Sabbah'ın gerçekten içinin sızladığını hissettim. Geçmişte Hasan Sabbahlar vardı, günümüzde de var ve gelecektede olacaktır. İnsanoğlunun sömürüye en açık kapısı dini duyguları ve bunu bütün yüzyıllarda görmekteyiz. "Hiç bir şey gerçek değil herşey mübah." İyi okumalar.

Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,7bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Çetinkaya