Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Phaidon - PLATON Puanım : 9 Bu esere Müslüman bir bakışı açısıyla yaklaşıyorum. Sokrates’in takındığı tavır ve davranışlar Müslüman bir kimse için geçerli olan bir çok şeyi kapsıyor. Öncelikle akletmeyi, öğrenmeyi, bilmeyi arzulaması Müslüman kimse için Kur’an-ı Kerim de bir çok ayette vurgulanmıştır. (Hud, 51/Kasas,60) Nasıl ki Sokrates gördüğüne, duyduğuna hemen inanmayıp sorguluyor düşünüyor ise Müslüman da bir şey duyduğunda hemen iman etmemeli, onu soruşturmalı, uyanık olmalı, imanını tahkiki iman düzeyine çıkarmalıdır. Sokrates nasıl gerçek filozof olmak için bedeni arzulardan kaçıyor ise Müslüman bir kimse de gerçek bir Mümin olabilmek için nefsi arzulardan kaçınmalı, arzuların kölesi olmamalıdır. (Teğabün,16) Sokrates her bedeni arzunun ruha çakılan bir çivi olduğunu ve ruhun bu şekilde bir ızdırapta olduğunu söylüyor. Müslüman bir kimse içinde nefsinin arzularına karşı gelememe sonucunda vuku bulan kötü olaylar içten içe onu eritir, yaptığı kötülük vicdanından büyük sesler getirir. (Araf, 23) Sokrates ruhun ölümsüz olduğunu öldükten sonra Hades aleminde yaşamaya devam edeceği görüşünü benimsemiştir. Müslüman bir kimse içinde ölüm bir sona eriş değil, gerçek olan hayata kavuşmadır. Ve mümin eğer Allah’ın çizdiği ölçülerde bir hayat yaşadıysa onun va’dettiği cennetinde ebediyen kalacaktır. (Tevbe, 89) Sokrates ölümden korkmanın gerçek bir filozof için saçma olduğunu, çünkü onun zaten hayatı boyunca buna hazırlandığını söyler. Müslüman bir kimse içinde ölüm korkulacak bir şey değil, aksine Rabbi ile kavuşma anı tabiri caiz ise ölüm günü; Hazreti Mevlana’nın da dediği gibi bir düğün günüdür. Müslüman hayatını Rabbinin arzuladığı şekilde sürdürmüş, onun emir ve yasaklarına uymuştur. Yani onun için de korkulacak bir şey yoktur. Sokrates dünyadan göçmenin ona mutluluk verdiğini, çünkü gideceği yerde gerçeklere ulaşacağını, tanrılar ve akıllı insanlar ile sohbet edebileceğini umut eder. Müslüman bir kimse için de hadisi şerif de; "dünya müminin zindanı kafirin ise cennetidir." buyuruldu üzere yalan olan dünyanın sona ermesi, ebediyete giden yolculuk Mümine mutluluk verir. sokrates haz peşinde gidenlerin ruhlarını kirli olduğunu onların Hades'e ulaşamayacaklarını, bir karaltı gibi mezarlıklarda dolaşacaklarını söyler. Haz peşinde ömür tüketen bir kimse için de durum böyledir (Müşrikler, Münafıklar, Kâfirler). Onlar Allah’a ulaşamayacaklar, kirlenmiş ruhları ile cehennemi boylacaklardır. Alıntılar; **Sokrates: Ölümü kendisinde kabul etmeyene ne adını vereceğiz?  Kebes: Ölümsüz, dedi.  Sokrates: Demek, ruh, dedi, ölümü kabul etmez. **Açıkçası öleceği için öfkelenen birisini görürsen bil ki o bilgeliği değil bedenini seviyordur. **Hayattan nasibini alan her şey ölseydi, ölünce de hayata kavuşmaksızın aynı halde kalsaydı, her şeyin bir gün ölümle biteceği, artık canlı hiçbir şeyin kalmayacağı zorunlu olmaz mıydı?  Gerçekten canlı bir şey ölümden değil, başka şeyden gelseydi ve yaşayan şey ölseydi her şeyi ölüm içinde yok olup gitmekten ne menedebilirdi? **Sokrates: Öyleyse ne yapacağız? Ölüm için, kendi karşıtını doğurduğunu kabul etmeyecek miyiz? Bu yönden tabiatın topal olduğunu mu söyleyeceğiz? Yoksa ölümün kendi karşıtını doğurduğunu, zorunlu olarak kabul mü edeceğiz, diye sordu.  Kebes: Kabul edeceğiz, dedi.  Sokrates sordu: Karşıtı nedir?  Kebes: Yeniden yaşamak, diye cevap verdi.  Sokrates devam ederek: O halde, dedi, yeniden yaşamak varsa, yeniden yaşamak, ölülerden yaşayanlara giden bir doğuştur.
Phaidon
PhaidonPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 2013803 okunma
··
247 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.