Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mustafa Kemal’in ve Birinci Grup’a dahil mebusların Ikinci Grup üyeleri ile ilişkileri çok pürüzlüydü. 1923 yılındaki seçimlerde yapılan ciddi manipülasyonlar yüzünden Ikinci Grup’tan sadece bir milletvekili sandalyesini koruyabildi. Ikinci Grup’un başı Ali Şükrü Bey’in daha önce de anılan eski çeteci Topal Osman tarafından, -ki hadise vuku bulduğunda Mustafa Kemal’in muhafızlarının başıdır-, katledilmesi Kemalistlerin hesabına yazılmalıdır. Önceki sayfalarda anlatılan Moskova yanlısı komünist Mustafa Suphi ve 15 yoldaşının öldürülmesini hatırlarsak, Ali Şükrü cinayeti işlenen ilk cürüm degildi.“ Mustafa Kemal’ın liderliğindeki Birinci Grup ikinci millet meclisine bariz bir şekilde hâkim olsa da bu muhalefetin sona erdiği anlamına gelmiyordu. Tıpkı PNF’de Mussolini’nin yaptıgı gibi Mustafa Kemal de kendi partisinde fraksiyonlar arasındaki çatışmaları yatıştırmak, yumuşatmak mecburiyetinde kalıyordu. Konu hilafetin kaldırılması olduğunda bu işi başarmak iyice zor oldu. Ama insanların ateşini başına vurduran ve laiklerle İslâmiyet bağını bir şekilde korumak isteyen -ortak bir paydada buluşamayan- rakiplerini birbirinden ayıran böyle temel bir konuda dahi mebuslar bunu inandırarak ve ikna ederek başarmaya çalışıyorlardı, tehdit ve şiddetle değil, der Tunçay. Ama hilafetin kaldırılmasına karşı çıkanların tutuklanması tehditten başka neydi ki? Ölüm cezasına çarptınlmadılar gerçi, ama mahküm edildiler. Hilafetin kaldırılmasına muhalefet edenlerden Istanbul barosu başkanı -en azından bir baro vardı!- önce mahkum edilip sonra affedildi. Bunun ikna etmekle pek alakası olduğu söylenemez. Kemalizm politikasını kabul ettiriyordu, gerekirse baskıyla hatta bazen cinayetle de.
Sayfa 172
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.