DENİZDE YANAN ATEŞ “Hayatta bazen unutamayacağınız anılar, yaşama dair kâh acı, kâh mutlu kareler vardır.” Sinem, Aslı, Vural, Zahit Akman, Cihan Eroğlu, Kenan, Yusuf Karatay, Salih amca, Cüneyt, Sevda hanım, Leyla hanım, Onur, Mert, Levent Akman, Mehmet Eroğlu, İsmail amca, Kerem, Sevinç (kızıl yosma), Tonton Sultan, Komiser Harun, Melek , Ali Kurt, Vedat ve Levent ile güzel bir hikâyede birlikte olduk. Eserde Ağustosun ilk haftası diye başlıyor ve benim kitabı okuma zamanımda Ağustos olması ne güzel denk geldi. İlk başta Sinem ile başlamasıyla ana karakter diye düşünmüştüm ama Aslı ana karaktermiş. Ela gözlü jimnastik eğitmeni… İki arkadaş hafta sonu film izleme keyfi yapacakları sıra ela gözlü adam ve sarışın genç adam tarafından kaçırılmaları ve Vural’ın kızlar için kurtarma çabalarının ardından o kadar çok olay yaşandı ki, kitabı bir haftada okudum ancak haftalarca onlar ile birlikte yaşadım gibi hissettim. Pislik Zahit ya yaptıklarına nasıl sinir oldum… Sinem’in ailesi ile yaşadıkları da beni çok üzdü. Annesi ile babasının hatalarından sonra Sinem’in çektiği çile… Nasıl ana baba bunlar anlamıyorum, bir aşk uğruna evlatlarından nasıl vazgeçebilirler… Adaya geldiklerinde Aslı’nın Sevinç’e taktığı isim kızıl yosma lakabını gerçekten hak ediyormuş. Ne nalet bir kadınmış tiksindim kızıl yosmadan… Adada tonton Sultan hanımın yaptıkları yemekleri yerken Aslı’nın ayranına kattığı ilaç nedeni ile Zahit’e çok sinirlendim. Midemi bulandırdı… Olan hep Aslı’ya oluyor kız başkalarının hatalarının ceremesini çekiyor. Cüneyt’in yaptıkları da az değildi hani… iğrenç adamın teki… Aslı’yı üç kişinin de ayrı ayrı kaçırmış olması ve son kişiyi hiç tahmin edemedim, aklımın ucundan bile geçmedi o kişi olacağını… Son olayda yaşananlar güler misin ağlar mısın dedim kendi kendime… Yusuf Karatay’dan yaptıkları nedeniyle tiksindim, öyle bir baba olmaz olsun… İğrenç karaktersiz pisliğin teki. Onun yaptıkları, söylediği sözler ve para için, daha fazla kazanma hırsı gözünü kör etmiş. Kendi evlatlarına ailesine çektirdikleri akıl alır şeyler değildi… Sayfa 382 de Melek’in verdiği cevapla kahkaha attım :D kızın sekiz yaşında yaptığı eylem… :D 41. Bölümden 42. Bölüme geldiğimde ani geçiş farkına şaşırdım. Dedim birden atlama oldu yıllar sonra diye neden yazılmamış derken yine bir ön yargı dedim ve okumaya devam edince düşüncemin yanlış olduğunu anladım. Bu eserde bütün duyguları yaşayarak okuyorsunuz. Endişe, korku, acıma, üzüntü, nefret, mutluluk ve sevinç tüm hepsini hissediyorsunuz. Eser sizi alıp götürüyor ve kendinizi kaptırıyorsunuz. Film gibi yani… Kitabın sayfa sayısının 582 sayfa olması sizi korkutmasın, zevkle okuyacağınız bir eser. Yazarımızın eline yüreğine sağlık diyorum ve umarım bu eserin devamı vardır. #kaderyayaset #denizdeyananateş

Denizde Yanan AteşKader Yayaset · Anatolia Kitap · 201724 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.