Kimsin sen? Ne yaparsın?
Bu soruları sormak istedim kendime. Tüm cesaretimi toplayıp aynanın karşısına geçtim. Her zaman orada duran, fakat asla bana açılmayan korkaklığımın. Kendime ait son görüntüm aklımı kurcalıyor. Bana açılmasını ve tüm umutlarını ve korkularını paylaşmasını ne çok isterdim.
Belki hayatım boyunca asla kendimi tanımlama yetisini edinmedim.
Belki sadece ödlekliğimden tanımlamamışımdır kendimi…
Başkalarını kandırmam kolaydı oysa, kendimi görmek zorunda kalmasam!
Gizli kalan, biriken, ayrıştıran yanlarımı. Aynada gördüğümse bir zamanlar ben olan kişinin gölgesi belki de. Yarım kalan, kayıp olan yarısını, hatta yarasını arayan! Ben sadece hayalperest bir ödleğim. Sadece ulaşamayacağı hayaller kuran, kurduğu hayalin peşinden merdivene çıkacak cesareti olmayan bir ödlek.
Düşüncelerim beynimin içini kemiriyor, Agnese beni en iyi sen anlayabilirsin ancak.
Yalvarırım gel kurtar beni!..
Kurtar beni yarımdan, yarım kalan yanımdan.
Tamam, sakinim…
Susanna Tamaro’nun yirmili yaşlarda yazıp yayınlanmamış ilk romanı Kökler, Yollar ve Yitik Benler. Bir yolculuk hikayesi ile baslar kitabımız.
Ana karakterin etrafındaki herkes, onun eğitim gezisi diye uzaklara gittiğini sanar ama aslında bu yolculuk onun kendi içsel yolculuğudur.
Kendini yeniden tanımlama, korkaklıktan kurtulma, köklerini bulma, huzursuzluklara son verme ve çoğu zaman da kendiyle hesaplaşmaya dönüşen bir yolculuktur.
Kız kardeşi Agnese'in erken ölümü, ona yazdığı mektup, annesinin ölümü ve kız arkadaşı Cecila. Ana karakterin yaşadığı trajik vakalar sonrasında kız arkadaşı onun yalnızlığının adeta tutunuş limanıdır. Bu savı biraz da kitaptan bir alıntıyla destekleyeyim:
“İşin gerçeği benim yalnızlığımı dindirmeyi bilmiş olan tek kişidir ve balığın oltaya yapıştığı gibi tutunurum ona” Syf:28
Düşleri, umutları, gündüzleri her şeyden korkup geceleri de karabasanlar gören, gördüğü rüyaları anlamlandırmaya çalışıp kaçık olup olmadığını çözmek gibi garip bir içerik barındıran, 100 sayfalık, kolay anlaşılır ve keyifli okunulası bir kitap… Roman, sizi de aynanın karşısına geçmeye, geçmişinizi ve yarım kalan yanlarınızı görmeye çağırıyor.
Hazır mısınız?
