Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Görece sayfa sayısı az olan kitapları okumak bana hep daha zor gelmiştir. Hızlı şekilde kitabın diline, dünyasına girip orda bulunmak köşede tüm olanları izleyen biri olmak büyük bir konsantrasyon istiyor ısınmadan kas çalışmak gibi ağrılı geliyor. Bu kitapta da tam olarak bunu yaşadım karakterlerin hiçbiriyle bağ kuramadım empati yapamadım ta ki son bölüme gelinceye kadar, bu bölümde benim için büyük bir istisna gerçekleşti ve bütün karakterler ben oldum kim diyalogtaysa ben söyledim kim dinliyorsa ben dinledim..Dinlemek demişken de dinlemenin bir sanat bir erdem olduğunu tekrar hatırladım, kitapta geçen "ırmak" metaforunun aslında kişinin vicdanı, iç sesi içindeki tanrı olduğunu anladım. Kitap bi kendini arayış/keşfediş yolculuğunu anlatıyor ve bence sanılanın aksine Buddha ile kayda değer bir bağlantısı yok. Şimdii Sidhartha'mız (fikrimce) çok kibirli bir şekilde baba evinden kendi iç yolculuğuna çıkmak için ayrılıyor yollara düşüyor bütün insani ihtiyaçları ve kötü özelleri birer birer köşeye bıraktığını yansıtmaya çalışıyor kitap bize ama bence bu ihtiyaçları ve özellikleri kenara atmak birer doğru ise hepsini silebilecek bi yanlışı var Siddharta'mızın kibir ve vefa yoksunluğu. Ben şahsen bu noksanlar içinde başına kötü şeyler gelmesini istedim muhtemelen yazar ve bir çok okur beni anlamayacaktır. Belki de bu noktada ben hayatımdan izler bulduğum için daha romantik yaklaşıyorumdur neysee kendini insanı özelliklerden soyutlamışken fakat varmak istediği yola henüz ulaşamamışken karşısına Buddha çıkıyor öğretilerini dinliyor beğeniyor fakat ona biat etmiyor çünkü "Bilgelik başkasına anlatılamaz: bir bilgenin başkalarına anlatmaya çalıştığı bilgelik aptalca bir şey gibi gelir kulağa" burda beni alıyor Siddhartha çünkü bilgelik onunla da paralel düşündüğümüz gibi başkasına aktarılamaz bilgelik keşfedilir yaşananilir el üstünde taşıyabilir insanı, bilgelikle mucizeler yaratılabilir ama bilgelik anlatılamaz öğretilemez. Siddharta'mız bir kişiye değil yaşama biat ediyor hatalar yapıyor kitapta kötülenen o dünyanın içine düşüyor ve yaşamı kim olursa olsun başka bir insanın gözünden onun tecrübelerinden değil kendi hayatına aldığı insanlardan öğreniyor hepimiz özel derslerde sınıf ortamından çok daha fazla verim alırız. Bütün bu tecrübelerden sonra Siddhartha'mızın içindeki bilgelik yolculuğu aşkı tekrar depreşiyor ve yine yollara düşüyor bu sefer bilge olmayan kendini yaşayan bir insandan ne kadar çok şey öğrenilebileceğini görüyor ve başına gelen olaylar silsilesinden sonra kentte yaşamayan ama bilge de olmayan insanı da bırakıp asıl öğrenilmesi gerekene; en başa kente dönüyor yaptığı kibir ve vefasızlıklarla yüzleşiyor "Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışardan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bi amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen ey saygıdeğer kişi, belki gerçekte arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun" Gerçekler, tecrübeler yaşayarak öğrenilir elin yanmamışsa hiç sobaya basarsın basmalısın daha evvel eli yanmışların kibirli öğütlerine kulak vermeden "Dünyanın iç yüzünü görmek, onu açıklamak, onu aşağılamak büyük düşünürlerin işidir belki. Ama benim için tek önemli şey, dünyayı sevebilmektır; onu aşağılamamak, ona ve kendine hınç ve nefret beslemek, ona, kendime ve bütün varlıklara sevgiyle hayranlıkla ve huşuyla bakabilmektir" soba elimizi yakmış olsa da bize bir şey öğretmiştir; bize zarar vereni sevmeyi ısınmadan hayatımızı devam ettiremeyiz edinmemiz gereken tecrübeyi yaşayarak öğrenip bizi ısıttığı için sobayı sevmeliyiz. Ve bunu yaşayarak öğrendiğimiz için elimizdeki yanık izinden de gurur duymalıyız. Her insan bilgedir kutsaldır ve tanrıdır çünkü içinde hiç yaşanmamış tecrübeler barındırır.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,9bin okunma
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.