Gönderi

Evinizde yaşıyordum. Bir yıl geçti. Günün birinde, biçimi bozulmayacak, dikişleri atmayacak çizmeler isteyen bir bey geldi. Yüzüne baktığımda, omuzlarının üstünde arkadaşımı, Azrail'i gördüm. O meleği benden başka kimse görmemişti; onu tanıyordum. Akşama varmadan, varlıklı beyin canını alacağını biliyordum. Adam bir yıl sonrasına hazırlanıyor ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor, diye düşündüm. Hemen, Tanrı'nın ikinci buyruğunu anımsadım: "İnsana verilmeyen nedir?"
Sayfa 31 - Maviçatı yayınlarıKitabı okudu
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.