Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ne güzel şey güneşin penceremi aydınlatan ışığında sana rastlamak. Mor menekşe kokusunda sana merhaba demek. Bir gölge misali ellerin yatağımın başucunda. Gözlerin bir martının kanatlarına tutunup gelmişçesine, masum masum bakıyor gözlerime. Pencereyi aç, rüzgâr kokunu savursun odama. Tut ellerimden kaldır beni! Bahçemdeki erik ağacının çiçek açmış dallarına süreyim gülüşlerimi. Kim bilir bu kaçıncı gün, kaçıncı ay, Bu kaçıncı yılı yokluğunun? Kim bilir kaç kez çiçek açtı bahar, Kaç kez yaprak döktü sonbahar? Yokluğunda kaç kez siyaha boyandı hayallerim... Şemsiyeni al! Birazdan yağmur yağacak gibi. Al ki kederim yağmasın üzerine, dolmasın gamzene hüzün. Bu kalabalık da neyin nesi? İnsanlar anlayamadığım bir telaş içinde, Oradan oraya koşup duruyor. Oysa dünya şahit gidişine. Sahi bu insanlar, bu kalabalık farkında değiller mi gidişinin? Bir ben miyim yolunu gözleyen? Yoksa her sabah elinde bir simitle köşeyi dönen sen değil misin? Ah, başımı koyduğum yastığımın hasret kokan yüzü! Her sabah yeşillenen bir umutla yeniden beklediğim. Ya çiçek aç ya kuru artık! Her gün batışında boynuma astığım yorgunluğum, Ya çık gel, Ya ecel gelsin ayırsın bu canı bu tenden...
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.