Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

494 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Hatırlıyor musun? Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı...
‘Yakarsa dünyayı garipler yakar’ ekolünün vakur temsilcisi Martin Eden’le tanışacağım için oldukça hevesli ve heyecanlı bir vaziyette açtım kitabın kapağını... Bu heves ve heyacan –dürüst olmam gerekirse- son sayfalara yaklaştıkça Martin Eden’le artık vedalaşacak ve onu hayatımdan çıkaracak olmanın hazzını besledi. Yangın hiç sönmedi kitap
Martin Eden
Martin EdenJack London · Can Yayınları · 201791,8bin okunma
··1 alıntı·
1.213 görüntüleme
Osman Y. okurunun profil resmi
Necip özlemişiz senin bu güzel yazılarını , 2017 sonbahar 2018 kış ruhu geri gelmiş , modacıların kreasyon ismi gibi oldu :) Bu kitap bende de okunmayı bekliyor , tuğlacık sayılır ne de olsa , bu arada yine başka bir tuğla Masumiyet Müzesini 2 günde bitirdim , bu vesileyle hediyen için bir kere daha teşekkürler , kitabı çok sevdim bekletmeden oku derim :) "İnsanın karakteri kaderidir , tersi de mümkündür" demişti bir arap bilgin sanırım adını hatırlayamadım. Sanki böylesi daha doğru , çift taraflı bir işleyiş söz konusu , tıpkı mutluyken güldüğümüz gibi sebepsiz gülerek de mutlu olmamız gibi.. Senin takıldığın yerler olması sanırım daha ayağı yere basan kurulu düzene yakın bir insan olmanla ilgili olabilir , bizim Tuco'nun has adamı malum bu yazar , onun daha çok sevmesi de düzensizlikten yana tavır almasından olabilir :) tabi okumadan söylüyorum cahilce bir yorum. Fazla ertelemeden okuma isteği oluştu incelemen sayesinde. Lütfen daha fazla yaz , teşekkürler :)
Necip G. okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Osman... O ruhu hepimiz çok özledik değil mi? Masumiyet Müzesi’ni seveceğini tahmin etmiştim. Bazı kitaplar bazı okurlara daha da yakışıyor:) Ben yarıya kadar gelip devamını getiremedim. Bunun geri planda pek çok nedeni vardır mutlaka... Jack London’ın okuduğum dördüncü kitabı... Yani bir şekilde Tuco başkan kadar olmasa da beni de kazanmış bir yazar:) Kitaba düzen-düzensizlik başlığı altında hiç bakmadım. Daha çok hayatı algılayış şeklimiz belirleyici oluyor sanırım. Sen de okuduğunda bunu daha iyi çözümleyeceksin... Daha çok yazmak, daha çok paylaşmak dileğiyle... Selam ve sevgilerimle...
Nalan okurunun profil resmi
Cok güzel yorumlamissiniz. Elinize saglik. Okudugumda sunu düsündüm. Evet ilk 250 sayfada uzun uzun anlatilan büyük hedefine gidisindeki kararlilik ve zorluk bence onun pozitifteki hizli yikilisinin sebebi zaten. Onun gözünde cok anlamli oldugu icin sayfalarca o zorluk cekildikten sonra tabi ki bunun anlamsizligini gördügünde cok büyük ve geri dönülemez hizli bir yikim yasiyor ve ilk baslardaki gücünü ve azmini göstermiyor, göstermesi anlamsiz artik onun icin bu yikimdan yada aydinlanmadan sonra.
Necip G. okurunun profil resmi
Teşekkürler Nalan hanım katkınız için. Yazdıklarınızdan şunu anlıyorum, demek ki hedefe yürümek çoğu zaman hedefe ulaşmaktan daha büyük bir anlam taşıyor insanlar için...
emel okurunun profil resmi
Kitabı şimdi bitirdim ve yaptığınız bu incelemenin her cümlesine katılıyorum. Aynı şeyleri düşünüyorum. 25 yaşımdan önce okumuş olsaydım çok etkilenirdim :)
Necip G. okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Emel hanım. 25 yaş tespitinize kesinlikle katılıyorum. Keyifli okumalar dilerim...
Mara okurunun profil resmi
Öncelikle yorumlamanız ve kullandığınız üslup oldukça güzel ve tutarlı olmuş tebrik ederim. Ancak eleştirinize bir noktada katılmıyorum. Martin'i ahlakçılık perdesi arkasına gizlenen ahlaksızları görmediğini eğer ki gerçekçi davransaydı ölmeyi seçmeyeceğini belitrmişsiniz. Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kitapta da bahsedildiği üzere Martin asıl burjuva sınıfının ahlaklı ve dört dörtlük hayatlarının altında yatan para ve mevki hırsını (başka bir deyimle ahlaksızlığı), insanların bu çelişkisini gördüğü için umutsuzluğa kapılıyor. Eskiden ait olduğu sınıf onu yalnızca kendisi olduğu için seviyordu ancak Martin yaptığı onlarca sorgulamadan sonra o eski alt sınıfından oldukça uzaklaşmıştı. Yazdığı eserleri sayesinde eskiden saygıyla andığı ve ahlaklı olduğunu sandığı burjuva sınıfına girmişti ki en yakın arkadaşının da dediği gibi burjuvaların yalnızca paraya ve üne önem verdiğini gördü. Ve Martin in idealinde asla para ve mevki isteği olmamıştı. O tüm bu çelişkileri gördüğü için nihilizme yaklaştı ve anlamsızlıkta yaşamaktansa ölmeyi tercih etti.
Necip G. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Mara, sen de bakış açını çok net ifade etmişsin. Ve yazdıklarına kesinlikle hayır bu böyle değil diyemem. Zaten bu incelemeyi yazdığımda Martin Eden’i çok realist bir şekilde eleştirdiğim, onun duygusal tarafını görmezden geldiğim şeklinde yapıcı eleştiriler aldım. Senin yazdıkların da bu görüşe yakın aslında. Belki şurada farklı düşünüyoruz, hani demişsin ya; “Eskiden ait olduğu sınıf onu yalnız kendisi olduğu için seviyordu” Bence, bir insanı kendisi olduğu için sevmek aynı zamanda onu o şekilde kabul etmektir. Ancak sevgilisi dahil herkes onu değiştirmeye çalıştı. Bunu başaramadıkları noktada ise uzaklaştılar ondan. Martin güçlü ve zeki bir karakter. Yani kitabın ilk bölümünde ben bunu her kararından ve olayların gidişatından görebiliyorum. O nedenle ikinci bölümdeki ani yıkılış, hayal kırıklığı bende tam olarak yerine oturmuyor. Çünkü ilk bölümde Martin’in böyle duygusal olabileceğine, bu kadar kırılgan hatta yıkılgan olabileceğine gönderme yapan fazla detay hatırlamıyorum. Bu da bir anda bir boşluk açtı benim zihnimde. Puzzle’ın iki parçası birbiriyle uyumlu değil gibi. Tabii ki bu da benim kişisel bakış açım. İnsan kendinden birşey bulduğunda ya da bulamadığında farklı şekilde tahayyül edebiliyor olayları:) Bu da romanların çekici tarafı sanırım... Tekrar teşekkür ederim... Sevgiler...
Mara okurunun profil resmi
Haklısınız sanırım, kitabı ilk okuduğumda ben de Martin in 6 ay içinde yaptığı değişimi başkaları için yaptığından ve onlar gidince de dayanakları kaybolduğu için intihar ettiğini düşünmüştüm. Halbuki kendisi için en başından değişseydi belki onların gidişi de onu o kadar üzmezdi. Ama sizin de dediğiniz gibi insan bir kitabı okurken algısı nasılsa o an öyle yorumluyor. Şimdi de intihar etme sebebini doğal buluyorum çünkü fazla idealistti dediğiniz gibi onu değiştirmeye pragmatik düşündürmeye çalışan kişilere karşı hep dirençliydi. Ama idealleriyle onun istemediği gerçeklik uyuşmayınca böyle bir çıkış yolu tercih etti. Bu konuda bir çok yorum yapılabilir aslında sonuçta insan denen varlık tek yönlü değil ki, binlerce düşünce geçiyor insanın yaptığı eylemlerin altında. Yorumunuz için teşekkür ederim bana farklı bir bakış açısı göstermiş oldu, sağlıcakla kalın.
Necip G. okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederim. Yazıp çizdiklerimiz böyle ‘kafa açan’ yorumlarla daha bir anlam kazanıyor... Siz de sağlıcakla kalın...
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.