İç içe geçirdiği ellerine baktı. "Kısacık dünyada, uzunca hasret çekmemiz haksızlık değil mi?" dedi kısık bir ses tonuyla.
Yaşlı adam tebessümünü yüzünden düşürmedi. "Gece gündüze hasret, ateş suya, bülbül güle... Hasret kişiyi yakar, kavurur. İçini parça parça eder. Yanarsın... Fakat buluşma gününü tatlı yapan da bu değil midir?"