Gönderi

221 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Ölümün kıyısındaki insanların, yaşamla ölüm arasındaki gidip gelmelerini oldukça dokunaklı bir şekilde işlemiş Yazar. Ölümün koskoca bir “HİÇLİK” olduğu düşüncesiyle, yaşamdaki hiç bir şeyin önemsenmediği, zaman da dahil her şeyin anlamını yitirdiği dakikalar ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Varoluşçuluğun babası olan Sartre’nin “hayat” ve “ölüm” konularındaki düşünceleri, insanı zihinsel sorgulamalara yönlendiriyor. Eşya ve mekana yüklenen anlamların kişiye göre değişmesi ve bu yüzden de aynı yer ya da aynı nesnenin farklı insanlarca farklı yorumlanması ve bu durumun duygulara etkisi öykülerde işlenmiş. Okurken öyküdeki kahramanların duygularından yola çıkarak, kendi zihnine gizemli bir yolculuk yapıyor insan. Bazen duvardaki iz, bazen bir şarkı, bazen ortamdaki koku, bazen giysideki aşınmanın neden olduğu delik, bazen mırıldanış...”Küçük şeyler” olarak tanımlayabileceğimiz bu tür sıradan şeylerin insana verdiği duygular farklı farklıdır. Kimine korku, kimine güven, kimine huzur, kimine karamsarlık, kimine ümit, kimine mutluluk, kimine mutsuzluk verir bütün bunlar. Yazar farklı karakterlerin hissettiklerini kendi iç dünyalarına göre kurgulayarak, öykülerinde işlemiş. İnsanın var oluşunu sorgulayışından, cinsiyetin farkına varışa, ölümün hissettirdiklerinden, ebeveyn olmanın sorumluluklarına, kabullenmeyişin kabullenmeye galip gelmesine birçok farklı konunun iç içe girdiği derin öyküleri okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Duvar
DuvarJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20143,521 okunma
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.