Kitabın başında belirtildiği gibi anlatılanların gerçeklikle ilgisi bulunmamaktadır. Neden böyle bir uyarıda bulunuyor anlaması aslında güç değil. Son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin'in sözde Yahudi cariyesinden olma gayri resmi oğlunun hikayesini anlatıyor. Yazarımız Türk olmasına rağmen romanı İngilizce yazdığı için Türkçe tercümesinde bazı problemler göze çarpıyor. Tercüme yapılırken kullanılan dil o zamanın ruhunu kitaba taşıyamamış. Kahramanımız Adam'ın çocukluğunun geçtiği sarayda başlayan romanımız, birey olarak derin psikolojik analizlere yer vermiş durumda. Aslında tarih ve psikoloji konulu bir romana başladığınızın farkında olsanız iyi olur. Saltanatın kaldırılmasıyla sürgüne gönderilen Adam, bir süre Paris'te yaşıyor. Daha sonra Paris'teki hayatından bunalarak annesinden kaynaklanan Yahudi inançları nedeniyle o zaman kurulma aşamasında olan İsrail'e göç ediyor. Yakalandığı bir hastalık sonrası ölen Adam'ın enteresan hikayesine tanıklık etmek istiyorsanız bu roman tam size göre.