Gönderi

“O halde beyaz atlarını kamçıla, Yen, bırak kuzeye, buzların hiçbir zaman çözülmeyeceği yere doğru koşsunlar ki buz parçam hiç erimesin. Bir an önce senin buzdan sarayına ulaşmak istiyorum.” “Öyle bir saray yok.” Yennefer’in dudakları titredi. “Bir simge o. Bizim kızak yolculuğumuz da ulaşılamaz bir düşe ulaşma çabası. Çünkü ben, elf kraliçesi, sıcağı arzuluyorum. Sırrım bu. Kızağım beni bu yüzden her yıl tipi yağarken kentten kente taşır ve her yıl sihrimin değdiği kişi kızağının dizginini benim kızağıma kaptırır. Her yıl. Her yıl yeni biri. Sonu yoktur bunun. Çünkü beni çeken sıcaklık aynı zamanda büyücülüğü, sihri ve büyüyü yerle bir eder. Buz yıldızımın değdiği eşim, ansızın sıradan biri olup çıkar. Ben de onun buzları çözülmüş gözlerinde diğer... küçük fanilerden biri oluveririm.” “Ve kusursuz beyazın altından bahar çıkagelir sonra,” dedi Witcher. “Görünen Aedd Gynvael’dir, şu adı güzel, kendi çirkin kasaba.
Sayfa 138Kitabı okudu
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.