Johann Moritz Rugendas bir ressam. Tutkulu, farklılığın içinde kaybolmayı isteyen, cesur ama şartların da farkında. Cesar Aira ise daha cesur. Çünkü yola düşen ressamı belki de hiç gitmeyeceği yollara sürüklüyor. Renklere, gözün görebileceği tüm detaylara atıyor onu. Yanına bir yoldaş ve sırtına pek çok yük ekliyor. Hayal ve gerçek arasında And dağlarını geziyor Rugendas. Sorguluyor ancak akışa kapılmayı da ihmal etmiyor.
.
Yerlileri yersizleştirirken kendinden olanlar, o resmediyor. Akan kanı da boylu boyunca uzanan yeşilliği de…
.
Cesar Aira, ‘nasıl rahibe oldum’daki anlatımının aksine daha bir sakin ancak başka bir sütunu sağlamlaştırıyor: Gözlem ve betimleme gücünü. Arjantin edebiyatı sevenlerin de kaçırmaması gereken bir isim olduğunu kanıtlıyor.
Çeviride Emrah İmre’nin yer aldığı kitabın kapak tasarımı ise Utku Lomlu çalışması-