Öyle bir kitap okudum ki roman mı gerçek mi bilemedim. Nihan Kaya’nın kitapları uzun zamandır kitaplığımda duruyor. Kalemiyle bu kitabı ile tanışmak istedim. Müptelası olacağa benziyorum. Bir kitaba neler sığdırabilirsiniz? Ne kadar mesaj verebilirsiniz? Hangi duyguları hissettirebilirsiniz? Tarifi zor. Bir gecede bitirebilirdim fakat sindire sindire okumak istedim. Tadı damağımda kaldı. Kitap ‘Nihan Kaya’ karakterinin psikanaliz yüksek lisansı tezini tamamlamak için ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bir hastayla görüşme isteğiyle başlıyor. Sonra hastanın hayat hikayesinden roman-gerçek-roman-gerçek-gerçek-roman-gerçek-roman şeklinde ilerliyor. Psikoloji, felsefe, bilim, aşk hepsinden biraz biraz. Oldukça ilginç bir anlatıma sahip. Hele kitabın sonunda yer alan yazarla yapılan röportajı okuyunca zekasına, bilgisine, kalemine hayran kalmamak elde değil. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Dilerim ülkemizde böyle değerler artar. “Senin gibi kaybolmayı göze alıyorum; eğer sonunda kendime varabilmek varsa.” “Sahile varıp gemileri yakmak gibisin. Susmak ama hep anlatmak gibisin. Sebepsiz gözyaşı dökmek gibisin. İçim dışım dışım içim gibisin.” “Ama başka insanların başka yerlerde başka acılardan daha az muzdarip olmadıklarını garanti edebilir misin? Şu an daha büyük bir meseleyle uğraşan birilerinin var olmadığından emin olabilir misin?”

BuğuNihan Kaya · İthaki Yayınları · 2017692 okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeyda