Dostoyevski’den okuduğum ikinci kitap olmasına rağmen onu çok seviyorum. Toplumu çok iyi analiz edip bunu kitaplarında kelimelere döküyor. İnsanoğlunun sadece olumlu yanlarını yazmıyor; hastalık, yoksulluk, sosyal hayattaki problemleri en gerçekçi şekliyle yazıyor.
Dostoyevski’nin ilk kitabı. Bu kadar başarılı bir kitap nasıl yazarın ilk kitabı oluyor?! Hem kitap sizi sıkmıyor hem de
cümlelere aşık oluyorsunuz. Dostoyevski okumadan önce ağır cümleler yazdığını düşünürdüm lakin düşündüğüm gibi olmadı. O kadar sade, o kadar bizden ki kitap akıp gidiyor.️ Mektup tarzı kitapları çok severim! Bu kitapta mektuplar üzerine kuruluydu. Varvara ve Devuşkin’in birbirine yazdıkları mektupları okuyoruz. Nasıl naif mektuplar! Devuşkin’in Varvara’ya güvercinim diye hitap etmesi, birbirlerine kitap yollamaları, kitap karakterleri hakkında sohbet etmeleri.. O kadar güzeldi kiii! “Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir.” Varvara’nın günlüğünden bir alıntı. O kadar doğru ki! Geçmişi düşündükçe her zaman hüzünlenirim. Benimle aynı hisseden birini okumak mutlu etti beni. Kitabın sonu ise kalbimi kırdı.. Dostoyevski’ye yakışır türden gerçekçi bir sondu ama biz okurları üzdü.. Ama yine de bu kitabı çok seviyorum. Kesinlikle alıp okuyun!