Son zamanlarda en çok okunanlar listesinde sık sık karşılaşmışsınızdır Kuyucaklı Yusuf ile. Sabahattin Ali’nin 30 yaşında kaleme aldığı eser bol bol betimlemelerle dolu ve akıcı bir üsluba sahip. Roman anne ve babasının çete tarafından katledilmesine tanık olan Yusuf’un kaymakam Selahattin Bey ile yollarının kesişmesi ile başlar ve Yusuf’un çevreye uyumsuzluğunun çevresinde gelişen olaylar ile devam eder. Eser 1908-1915 yıllarına, dolayısıyla Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı öncesi dönemde toplumun sosyal hayatına, yaşantısına, insan ilişkilerine tanıklık eder, ışık tutar. Sabahattin Ali bu eserinde kasabanın zengini ile fakiri, güçlüsü ile güçsüzü arasındaki çatışmayı kısaca her dönemde olduğu gibi zenginin fakiri ezdiği tutumları da gözlemlemiştir. Ben sizi daha fazla tutmayayım efendim Yusuf ve Selahattin Bey ile tanışmanıza ️ Herkese musmutlu okumalar . . Alıntılar; Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti... "Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..." Tükenmez bitmek bir sabırla, bir olmazı beklemek. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvetli değildi.

Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Venedik Yayınları · 2020176,3bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sultan