Evlenenler, evini yenileyenler Tolstoy'a sormadan evlenmeyin şaka şaka hemen evlenin. Bu kitabı okursanız evlilikten soğursunuz o kadar diyeyim. Bu kadar evlilik kurumunu sert eleştirir mi insan? Tolstoy olunca herkes kulak kesiliyor. Kesilmeyenler de Tolstoy'u durdurmak için yönetim, kilise bir olup Tolstoy'a cephe alıyor. Adam 2.çar gibi. Söylediği, söylemediği olay. Evliliği samimi bulmayan Tolstoy 13 tane de çocuğu var. Kimse duymasın diyeceğim ama duymayan yoktur ki edebiyat çevresinde. Doğum kontrolü hapı yoktu herhalde. Sevmediği kadın ve 13 çocuk :) 13 çocuğu da canlıların yaşaması gerekiyor şeklinde savunuyor kendince. Bir dursaydın be Tolstoy. Biz bir çocuğa kaliteli bir yaşam sunalım diye uğraşıyoruz, sen burjuvadan sıyrılıp köylü hayatına karışıyorsun. Eskiden tarlada çalışacak insan lazım diye çocuk yapılırdı. Seninki tam bu da değil. Eşini de sevmemişsin, eşin de sana koşarak gelmemiş :) Tabi sonra sıkıntılar, fırtınalar. Büyük bir yazar olmuşsun. Halk seni başının üstünde tutmuş. Bir eşin seni başının üstünde tutmamış. Asıl tutması gereken... Neyse eseri biraz araştırdım. Araştırırken Tolstoy'un evimde tam 42 adet yani en çok kitabı olan William Shakespeare'dan fazla haz etmediğini öğrenmiş oldum. Yıktın beni Tolstoy. Bir kalpte iki sevgi olmaz. Ya beni sev ya Shakespeare 'i dememişsin iyi ki.
Araştırırken şöyle bilgiler buldum. Öncelikle onu siz değerli okurlar ile paylaşmak istedim.
Ludwig van Beethoven'in 9 numaralı keman-piyano sonatıymış bu kitap aslınd
Beethoven bu sonatı George Bridgetower adlı bir kemancıya ithaf etmiş ve eser ithaf edildiği kemancı tarafından 24 Mayıs 1803'te seslendirilmiş. Ancak konserden hemen sonra Beethoven çok hoşlandığı bir hanımla eserini ithaf ettiği Bridgetower'i samimi bir şekilde görünce deliye dönmüş, eserin el yazmasının ilk sayfasını ithaf cümlesi olduğu için yırtarak atmış. Bu yüzden eserin 156'ıncı ölçüsüne kadar olan bölüm, geri kalanı göz önüne alınarak tekrar yazılmış.
Beethoven bu olaydan sonra o eseri dönemin en önemli kemancısı Rudolphe Kreutzer'e ithaf etmiş. Kreutzer eseri çalınamayacak kadar zor bulmuş ve hiçbir zaman seslendirmemiş olsa da eser "Kreutzer Sonat" olarak tanınmıştır.
Kimin dediğini bulamadığım bir liberal yazar “Rusya’da bir değil, iki çar var, ikincisi Tolstoy’dur.” Dünyanın vicdanı diyorlarmış yaşadığı dönemde Tolstoy'a. 1889’da yayımlanan bu eser ve büyük bir skandal yaratmış ve sansürcüler Kroyçer Sonat’ı yasaklayacaklarmış, ancak en sonunda romanın sıradan insanların alamayacağı kadar pahalı bir edisyonla basılmasına karar verilmiş. Ama Tolstoy’un önünü bu şekilde kesmeye çalışmak başarılı olmamış ve yapıtları müritleri tarafından çoğaltılmış ve yüzlerce kopya hâlinde ülkeye dağıtılmış.
"Mutsuz insanların kentte yaşamaları daha iyidir. İnsan kentte yüz yıl yaşar da çoktan öldüğünün ve çürüdüğünün farkında bile olmaz. Bunu kendiliğinden anlayacak zamanı yoktur, hep meşguldür."
" Ne için yaşayacağız? Eğer hiçbir amaç yoksa, eğer yaşam, sırf yaşamış olalım diye bize verilmiş bir şeyse yaşamanın gereği yoktur."
Bu alıntılarından da anlaşılacağı üzere mutsuzsanız kentte yaşayın, köy daha mutluların yeri(köylülere sormak lazım öyle mi?), bir de yaşam amacın yoksa öl diyor. Yemek, içmek, tuvalete gitmek için gelmedin herhalde dünyaya. Kendini bir bil diyor... Cinsel aşk yerine manevi aşkı işaret ediyor. Her ne kadar kendisi uymasa da. Kendi yapmadığı şeyi söyleyenlerden nefret ediyorum ama edebiyat dünyasının megastarı Tolstoy olunca on kere düşüneceğim herhalde. Bir de erkeklerin hep aldatmaya meyilli olduğunu vurgulaması, bunu erkek olan bir yazarın söylemesi namuslu erkeklerde bir deprem etkisi yapıyor. Bende yaptığı etki gibi. Huzurlu huzurlu yaşıyoruz şurada Tolstoy yapma böyle. Temiz, dürüst erkekleriz biz. Her erkek aynı değil. Yapma gözünü seveyim. Günahını alma kimsenin. Tolstoy diyor ki yapmayın herkes de hayvansal güdüler var diyor. Biz de namuslu erkekler cemiyeti olarak biz insanız insan diyoruz insansı değiliz biz diye haykırıyoruz.
Evliliğe, aşka meşke, cinselliğe kin kusan Tolstoy'un bu novella tadındaki kitabı Pozdnişev isimli bir asilzadenin karısı ile yolunda gitmeyen ilişkisi ve krizlerini konu alıyor.
Okurken sinir olacağınızı bilsem de keyifli okumalar dilerim :)