Dili, anlatımı akıcı, merak ederek sayfaları çeviriyorsunuz, bazı yerlerde yine mi buraya döndük diye düşünsem de kitap kendini okutuyor. Mesela Vera’dan bahsederken taa Bursa yıllarına dönüp tekrar Kemal Tahir’e yazılan mektuplara lafı getirmesi biraz sıkıyor insanı ki bu örnekteki gibi sürekli daha önceden anlatılan olaylara dönmesi sıkça tekrarlanmış...
siyasi fikirler tartışılabilir ancak insanların bu düşüncelerinden ötürü suçlanması ve uydurma sebeplerle yıllarca hapislerde tutulması üzücü ve akılla mantıkla açıklanacak bir durum değil, bu ülkede kominizmden korkulduğu kadar gericilik ve yobazlıktan korkulsaydı keşke diye düşündüm kitabı okurken...
Beni üzen, son sayfalarda sinirlendiren şey ise, hayatı boyunca yaşamına giren kadınlar ve kendi öz evladına karşı olan tutumu oldu... zamanın şartları, yaşamak zorunda bırakıldığı hayat, yıllarca tutsak olması vs de düşünülmeli elbette ama yine de eşlerinin yerine koyduğumda da kendimi sinir oldum, evladının yerine koyduğumda da...
kitabın adı gibi gerçekten “tepeden tırnağa isyan” bir ömür... özel hayatı eleştirilebilir bu ayrı ancak bir vatan haini mi ASLA...