Gönderi

Mesela tohumlarını ne zaman ekmesi gerektiğini bilmek isteyen çiftçinin, ziggurat denen tapınaklarda oturan astronom-rahiplerin ürettikleri astronomik verilere ve bu verilerden türettikleri takvimlere ihtiyacı vardı. Hasadını toplayan çiftçi bu sefer bunu satmak zorundaydı. Bu satma işi tartmadan paketlemeye, paketlemeden nakliyeye ve nakliyeden muhasebeye kadar çok geniş bir işler tayfi sunmuştu ona. Tüm bunları bir kişinin kafasında tutması mümkün değildi. Hele bir yerden diğerine gönderilen malların karışmaması için, sandıkların, bohçaların, çuvalların vs. bir şekilde etiketlenmesi gerekiyordu. Bu etiketleme işi için, nakliyecilerin aklına ilk kez nakledilen malın resmini çizmek gelmiş olmalıdır. Buğday naklediliyorsa mesela bir buğday başağının resmi çiziliyordu ambalajın üstüne. Daha sonra çuvalları mühürlemek ihtiyacı doğunca mühürler üzerine muhtelif resimler çizilmeye başlandı. İlk logogramların , yani bir kelimeyi resmederek yazı yazmanın, ilk adimlarının bu şekilde atildiği sanılmaktadır.
Sayfa 199
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.