Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

77 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Genel anlamda isminden de anlaşıldığı üzere satranç oyunu üzerine olay örgüsü olan, sessiz ve bir problemi olduğu düşünülen bir adamın satranç ile tanışmasından itibaren bu işi meslek haline çevirmesi, meraklı bir adam ile bir seyehat esnasında aynı yerde bulunması ve sonrasında geçmişinde zor bir sorgulama yaşayan adamın bu aylar süren otel odası hapsi esnasında üzerine düşünebildiği tek şeyin bir satranç kitabı olması ile ve sonrasında bu karakterlerin hepsinin bir masa çevresinde buluşması ile son bulan bir kitap. Dışarıdan baktığımızda sıradan hatta oldukça garipsenen insanlar aslında içlerinde büyük cevherler taşıyor olabilir. Ya da geçmişte yaşadığımız ve oldukça önemsizmiş gibi gördüğümüz bir süreç aslında gelecekte bir zaman oldukça odak noktası haline gelebilecek bir hal alabilir. Kitabın başında ana karakter diye benimsediğimiz insan kitap sonunda ana karakter rolünü başka bir karaktere bırakıyor. Genel olarak kitabı sevdim de diyemem ancak sevmedim de diyemem. Sevdiğim yönleri beni şaşırtan detaylarının olmasıydı karakterlerin baskınlıklarının kitap içinde yer değiştirmesi gibi, dış görünüşe aldanan insanların aslında ne büyük aptallık yaptıklarını vurgulaması gibi, hobi olarak algılanan bazı dalların aslında bazı insanların meslekleri olduğunu unutmamamızı vurgulaması gibi,düşünmeye verilen değer gibi noktalar beni kazanmış olmasının yanında satrancın çok abartılı tanımlarla gereğinden fazla yüceltilmesi gibi, olay örgüsünün genel hatlarının aslında çok da düşünülmesi imkansız olmayışı gibi kısımlarında da beni biraz kendinden uzaklaştırdı kitap. Okunması açısından önerimdir bu kitap. ●Yukarıda bahsettiğim "satrancın çok abartılı tanımlarla gereğinden fazla yüceltilmesi gibi" cümlesini neden kurduğumu şu alıntı ile açıklamak isterim; "Hazreti Muhammed'in gökyüzü ile yeryüzü arasındaki boşlukta bulunan tabutu gibi, bu kategoriler arasında boşlukta dolanmaktaydı, karşıtlıklardan oluşma bütün çiftlerin bir defaya özgü birleşmesiydi; sonsuz eski, ama buna rağmen sonrasız yeniydi, kuruluşu bağlamında mekanikti, ama yalnızca imgelem gücü aracılığıyla etkinlik kazanabiliyordu, geometrik açıdan kaskatı bir uzamla sınırlıydı ve bu arada kombinasyonları bağlamında sınırsızdı, kendini sürekli geliştiriyordu, ama durağandı, hiçbir yere götürmeyen bir düşünme eylemiydi, hiçbir şey hesaplamayan bir matematikti, eserleri bulunmayan bir sanattı, özden yoksun bir mimariydi, fakat öte yandan, kanıtlanmış olduğu üzere, varlığı ve oluşu açısından bütün kitaplardan ve eserlerden daha kalıcıydı, bütün halklara ve zamanlara ait bulunan, can sıkıntısını öldürmek, duyuları bilemek, ruhu gergin tutmak için dünyaya hangi tanrının getirdiği kimsece bilinmeyen tek oyundu."(sayfa 12, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,6bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.