Öncelikle emeğine sağlık hocam, etkinliğe yaptığın bir diğer katkı olarak, bu bölümü dikkatimize sunduğun için. Videonu yeni izleyebildim. İzninle bir yorumsamaya da girişeceğim.
Nietzsche'ye fazla anlaşılmaz bir profil çizmişsin diye düşündüm videonun sonunu izlerken. "Nietzsche ne anlatmak istiyor, tabii ki bu yüzyılda biz onu tam anlamıyla anlayamayız. Yanında olsaydık da muhtemelen anlamıyor olacaktık." diye bir cümle kurmuşsun. Yanında olsaydık muhtemelen anlamayacaktık evet, ama tam da bu çağımızda onu anlamaya en yakın durumdayız diyebilirim. Çünkü Nietzsche'nin öngörülerinin bir çoğunun şimdiki gerçeklikle uyuştuğu çağa geldik sonunda, nihilizm çağı.
Nietzsche'nin kendine özgü bir kapalılığı var elbette, biz kurgu okumaya alışmış kör okurlar olduğumuz için onun aforizmalarını şöyle bir göz gezdirip geçiyoruz. Nietzsche böyle okunursa, tam da onun istediği gibi, hiçbir şey anlaşılmaz. Çünkü o derinliğe inecek emeği göstermemişizdir, üstinsan göz atmaz, okur ve üzerine kafa yorar, eleştirel bakar. Kitabın daha ana başlığının altında yazar, herkes ve hiç kimse için diye, bu uyarıyı dikkate almamışızdır. Böyle bir körlük içinde elbette Nietzsche anlaşılmaz.
Nietzsche'nin uğraşı başkasının bir kitapta anlattığını bir bölümde anlatacak kadar özlü yazmak, okumaya değil düşünmeye vakit ayırmayı sağlamaktı. Bunu dikkate alarak; Zerdüşt'ü hakkını vererek okumak isteyen birinin en az bir ayını buna harcaması gerekir diyebilirim.
Nietzsche'yi anlayamayacağımızı söyledikten sonra bazı okurların bundan korkarak geri durduğunu ama korkmamaları gerektiğini söylemen biraz çelişkili bir ifade kalıyor.
Bu paylaşılan bölümün bir de cümle cümle, üzerine kafa yorarak okunduğunda anlaşılmayacak bir yanının olmadığını düşünüyorum. Belki Platon'a ya da Hobbes'a yapılan atıfları anlayamaz çoğu okur(bunun elzem olmadığını söyleyebilirim rahatça), ama cümlenin ne ifade ettiğini biraz düşününce anlayabilir. No pain, no gain'dir Nietzsche, en basit ifadeyle.
Bu alıntıdan iyi bir felsefeci/akademisyen en az 10 tane YL tezi çıkartır, abartmıyorum yahu. Örnek; gazete kısmı uzun bir temadır, medya uzmanlarına, sosyologlara selam olsun. Ondan sonraki paragraf, servetleriyle yoksullaşanlar, sağlam bir roman konusu olur, Fight Club'da da işlenmiştir. (sahip oldukların sonunda sana sahip olur, bu yolla yoksullaşırsın) Daha uzun yazmayayım, şimdiden okuyan gözler kan çanağına döndü :) Nitelikli okumalar olsun.