Önce tahtaların sırrını öğrenmişti; inceliklerini, zorluklarını, güzelliklerini. çok sürmeden çözmüştü ağacın dilini. Taşlarla konuşmaya başlamıştı sonra, toprakla, demirle, camla. Eğer tahtayı bir kalıba sokamadaydı, taşı da sokamazdı, sert demiri de, kırılgan camı da.