Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

374 syf.
10/10 puan verdi
Doğum tarihi kesin olarak belli değil ama büyüklerinin dediğine göre “Berfa Sor” veya “Ermeni Katliamı “ zamanında Ziwinge’de (Eskimağara) dünyaya gelmiş. Bu da tarih olarak 1915 ile 1917 seneleri arasındadır, ailenin ilk erkek çocuğudur. kendisinden büyük ablası var. Bu arada bir kız çocuk daha dünyaya geliyor, ama hastalıktan sonra vefat ediyor. Annesi erkek çocuk doğurmak isteyince Sultan Şeyhmuz’a gidip dilekte bulunuyor. Onun için nüfusta ki adı Şeyhmus olarak geçer. Soyadı kanunu dolayısıyla da soyadı Elmas’tır. Zamanla adını ve soyadını değiştirir ve Musa Anter yapar. Babasının adı Anter annesinin adı Fesla’dır. Aile olarak soy ağacını kendisi şöyle ifade eder. "Botan aşiretinin, temikan kolunun, Mihotezé dalının Anter ailesindeniz." Beş kardeş olarak büyürler, yaş sıralamasına göre Hanse, Musa, Hasan, Wetha ve Yusuf kardeşlerdir. Yusuf 1958 senesinde askerlikte başına musallat olan zatürree hastalığı verem hastalığına dönüşünce vefat eder. Hasan 1975 senesinde kansere yenik düşer. hanse 2003 yılında vefat eder. Wetha şu an Nusaybin’de yaşamaktadır. Evin erkek çocuğu olarak annesi tarafından yetiştirilir zira babası kendisi küçük yaştayken yatalak olarak hasta düşer. Annesi fasla hanım hem ev işlerine bakar ve hem de muhtarı olduğu ziwinge köyünün işlerine bakar. O zamanlar köye gelip gidenler çok olduğu için oğlunu türkçe öğrenmesi ve tercümanlık yapması için okula gönderir. Okulda başarılı bir öğrencidir ve sınıflarını birincilikle bitirir. İlkokulu bitirince okumaya devam için imtihana girer ama annesinin onu okula göndermeye niyeti yoktur. İmtihanı kazandığını Nusaybin’den ekmeğe sardığı gazeteyi açınca fark eder ve öğrenir. Gazetede adını görünce çok sevinir. Bu arada Gerçüş’te de bir dönem okur. Mardin’de yatılı olarak ortaokulu bitirir ve lise için tekrar imtihana girer onu da kazanarak Adana’ya yatılı olarak liseye başlar. orada ilk defa kooperatif kurar. Okulun başarılı öğrencisidir. Adana’da okurken Seyit Rıza olayı yaşanır ve öğrencilerden biri Bese’ye küfür eder( Besé, Dersim isyanının lideri Seyit Rıza’nın eşidir). Bu küfre tahammül etmeyen kendisi de Zübeyde’ye aynı şekilde küfür eder. Şikâyet üzerine ilk defa gözaltına alınır. Gözaltındayken Mustafa Kemal, Adana’ya gelir ve kendisine bu durum aktarılır o da onun affedilmesini söyler. Liseyi bitirdikten sonra Istanbul’a üniversiteye okumaya gelir. Edebiyat Fakültesine kaydını yaptırır ve ilk sene orada okur. Sonradan Faik Bucak ve diğerleri ile tanışır, onlar hukuk fakültesinde okumaktadır ve arkadaşlarının isteği üzerine hukuka başlar. Üç sene sınıfını birincilikle bitirir son sene birinciliği haksız olarak elinden alındığı için okulu bitirmeden ayrılır. arkadaşlarıyla birlikte Kürt özgürlük mücadelesi için kırmızı, yeşil, sarı ve beyaz kumaşları bir araya getirerek ve tabancaya sararak ellerini üzerine koyarak ant içerler. Dicle- Fırat talebe yurdunun müdürlüğünü yapar. Bu arada Medrese mezunu kişilerle tanışır. İleride kayınpederi olacak Abdurrahim Zapsu ile tanışır. Bu kitabında bu ilişkileri ayrıntılarıyla anlatıyor, 1944 yılında Zapsu’nun küçük kızı Ayşe hale ile evlenir. Hale Hanım Alman lisesi ikinci sınıfından ayrılarak evlenir. 18.08.1945 de oğlu Anter, 18.10.1948 de kızı Rahşan (Reşe) ve 30.03.1950 de oğlu Dicle dünyaya gelir. Şark postası ve dicle kaynağında yazılar yazmaya başlar. Cok partili sisteme geçilmiş ve umutlar tazelenmişti. ama zamanla bunun da yalnız umut olduğunu fark etmişlerdi. 1956 yılında Gelibolu’da yedek subay olarak askerliğini yapar, 1958 de hem kayınpederini ve hem de küçük kardeşini kaybeder. Sonra da Diyarbakır’a gider, orada turistik otelin müdürlüğü yanında bir ilaç firmasının temsilciliğini yapar, Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte çalışmalar gerçekleştirir. ‘İleri Yurt’ gazetesini çıkarırlar, gazetede seneler sonra Kürtçe olarak yazdığı Qımıl şiiriyle türkiye gündemine damga vurur, 1959 senesinde Diyarbakır’da yakalanarak İstanbul’a getirilir. Harbiye cezaevinde ki hücreye konulur, böylece tarihte 49 lar olarak geçen dava başlamış olur. 50 kişilik guruptan Emin Batu vefat edince 49 kişi kalırlar ve dava bu adı almış olur. İdamla yargılandılar, ama 27 Mayıs askeri darbesiyle affa uğrarlar. Cezaevinde, ‘Birina Reş’ tiyatro eserini ve Kürtçe-Türkçe, Türkçe-Kürtçe sözlüğünü yazar. Cezaevinden çıktıktan sonra ‘Deng’ dergisini Medet Serhat ve Ergün Koyuncu ile beraber çıkarırlar ‘Deng’ de kısa bir süre sonra kapatılır. Barış dünyası ve yönde yazmaya başlar, 1963 Haziranın da tekrar cezaevine girer ve 23'ler davası başlar, Mamak, Sultan Ahmet ve Balmumcu cezaevlerinde yatar. Cezaevi çıkışında Türkiye İşçi Partisinde görev yapar. 1965 seçimlerinde Mardin’den aday olur ama son anda aday değişikliği yüzünden bağımsız olarak seçimlere girer. 1967 yılında ilk hükmü gerçekleşti ve Çanakkale’ye bir yıllık sürgüne gönderilir. Burada '38 nolu Hücre' kitabının çalışmaları otel odasında kaybolur. Çanakkale sonrası Suadiye’de ki evinde yaşamaya devam eder.  Ddko’nun kurucuları arasında yer alır. 12 Mart 1971 de tekrar cezaevine girer ve Seyrantepe askeri cezaevinde 3 yıl kalır. Cezaevinden çıktıktan sonra alAkarsu’ya yerleşir, 12 Eylül 1980’de Nusaybin cezaevine girer. Kısa bir süre sonra çıkartılır. Yazım hayatına tekrardan 1985 senesinde başlar Vaka-i Name'yi yazar, 1988 senesinde Dragos’ta ki evine yerleşir. Tewlo, Azadiye Welat, Rewşen ve Gündem dergi ve gazetelerinde Kürtçe, Türkçe makaleler yazar, 1988 de kurulan Halkın Emek Partisinde yer alır. 90’lı yılların başlarında kurulan MKM ve Kürt Enstitüsünün kurucularından biri olur. 20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır’ın Seyrantepe mahallesinde devlet içindeki derin güçler tarafından katledildi.
Hatıralarım
HatıralarımMusa Anter · Aram Yayınları · 2011678 okunma
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.