Deniz kokulu akşamlar dilesem saçma olmaz sanırım.
Kitabı okurken o kokuyu bol bol hissedeceksiniz çünkü. :)
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek'i gerçekten deniz kıyısında koşan bir köpek olarak canlandıran yalnız ben miyim diye merak ediyorum.
Genelde ismini bildiğim ve mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm kitapların ne arka kapak yazısını okurum ne de içeriği hakkında önceden bilgi edinmeye uğraşırım. Tamamen sürpriz olacak şekilde kitaba başlarım. Bu kitap da gerçekten sürpriz oldu bana. Ciddi ciddi ala renkli bir köpeğin hikâyesini okuyacağımı düşünmüştüm, yanılmışım. Konu Cengiz Aytmatov olunca zaten şaşırmamak mümkün değil bir şeylere. Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek hikâyenin kahramanı olmasa da bütün olayları sizle beraber hem yaşayan hem gözlemleyen bir yol gösterici.
Okuduğum belki çok basit fakat kesinlikle sıradan olmayan bir hikâyeydi. Hikâye deyip geçmek de doğru değil: fedakârlık, insanlık, merhamet, mücadele ve birçok şey.
Bir insan başkasının yaşamı için kendi yaşamından fedakârlık yapabilir mi? Siz kendi yaşamınızı çok sevseniz de bir başkası için feda edebilir misiniz? Düşünün sadece.
Deniz...
Deniz ve karanın sonsuz savaşı...
Suyun ortasında çekilen ölümcül susuzluk...
Bir şeylerin değerinin kaybedilince anlaşılması...
Bir canın hayata tutunabilmesi için üç canın yaşamdan vazgeçmeleri..
Kitap bu konular üzerine kurgulanmış. İki seçenek var önlerinde kahramanların ve ikisi de ölümden yana. Tek farkları biri daha hızlı sonuç veriyor diğeri daha yavaş.
İçerik yönünden çok bilgi vermek mümkün değil zaten kısa bir eser. Aytmatov'un bazı eserlerinde olduğu gibi mitolojik olaylar da aktarılıyor. Aktarılırken somut ve soyutun hissedilmeyen geçişlerinin olması onun anlatımının güzelliğini gösteriyor.
Öyküleme anlatım tekniğinden çok betimleme anlatım tekniğiyle yazılmış bir eser. Bu yüzden betimleme sevmeyenleri çok kısa bir süre sıkabilme ihtimali var. Sık sık iç konuşmalara da yer verilmiş.
Okurken aklıma 
Ernest Hemingway 'in 
Yaşlı Adam ve Deniz 'i geldi hep. Aynı yerde, aynı anda iki farklı hayat olabileceği düşüncesiyle bağdaştırdım.
Demem o ki okuyun. Biraz merhamet, biraz fedakârlık, biraz da başka güzel duygular için okuyun.
Son olarak kitaptaki birkaç uygunsuz kavramı görmezden gelirsek kitabı 8. sınıflardan itibaren her yaş grubunun okuyabileceğini düşünüyorum.
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.