Gönderi

392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Yazar McCullers’ın henüz 23 yaşında yazdığı bu roman sağır ve dilsiz bir adam olan Singer’ın kendisi gibi sağır ve dilsiz, biraz da kıt akıllı ama kocaman yürekli arkadaşı Antonapaulos’u akıl hastanesine yatırdıktan sonra ondan arda kalan derin boşluğu doldurmak için birlikte yaşadıkları evden taşınıp kendine bir pansiyonda bir oda tutması ile başlıyor. Pansiyonun sahibinin kızı Mick içinde hissettiği derin müzik tutkusunu bir tek Bay Singer’ın anladığını düşünüyor. Kendini ırkının kurtuluşuna adamış olan zenci doktor Copeland, kendi halkı bile onu anlamazken Bay Singer’ın diğer beyazlardan farklı olduğuna inanıyor. Eşini kaydettikten sonra lokantasında kendini çok yalnız hisseden Biff ve genellikle üstü başı perişan gezen, ayyaş ama bir o kadar da okumuş, işçilerin kapitalist sistem karşısında durumlarının iyileştirilmesini savunan Jack Blount kendi yalnız dünyalarının içinde bir çıkmazdayken Bay Singer ile kendilerini çok daha iyi hissediyorlar. Peki ya Singer için durum ne? Kitap karakterler üzerinde derin psikolojik tahlillerle sunulurken aynı zamanda 1930’ların küçük bir ABD kasabasının kültürel ve toplumsal olarak da ele alıp; ırçılık, gelir dağılımı adaletsizliği, toplumsal sorunlar ve sosyolojik yapının insanların yaşantısını nasıl etkilediğine değiniyor.
Yalnız Bir Avcıdır Yürek
Yalnız Bir Avcıdır YürekCarson McCullers · İş Bankası Kültür Yayınları · 2017676 okunma
·
514 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.