Bir insanın yaşadığı iç çatışmalar, kendini insanlara kabul ettirme çabaları beni hep hüzünlendirmiştir. Söylemek istediklerini ve düşüncelerini paylaşamayan Insanlar, fırsatını buldukları anda biriktirdikleri şeyleri söylediklerinde çok muhtemelen saçmalayacaklar ve kendilerini durduramayacaklardır. İnsanlarla ilişkilerinde sıkıntılar yaşayacaklardır. Yer altında olmak zordur. Yer altında olduğunu farketmek belki daha zordur. Bunun farkına varan insanlar kendilerini daima aşağılık görecekler, belki de hizmetçisinin alayına dahi maruz kalacaklardır. Yer altından gerçek hayata çıktıklarında alışamazlar ve gerçek hayatın ne kadar boğucu olduğunu, bunaldıklarını hissederler. "Gerçek hayata alışamamıştım ve boğulacak derecede bunaltıyordu beni." (s.f 152) Gerçek hayatı tecrübe etmedikleri için hayata dair bildikleri şeyler yalnızca kitaplardan öğrendikleri kadardır. ".. bizler canlının nerede olduğunu, nasıl bir şey olduğunu, nasıl ifade edildiğini bile bilmiyoruz. Kitaplarımızı elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız. Sonra da kimi sevip kime kızacağımızı kimden uzaklaşıp kime yaklaşacağımızı, hiçbir şeyi bilemeyiz." (sf. 156) "Etiyle, kemiğiyle gerçek bir insan olmak, bizim için o kadar zordur ki!.. Utanıyor, ayıp kabul ediyoruz bunu." (sf. 156) Bu satırlar burnumun direğini sızlattı. Yazar bu zor psikolojiyi öyle güzel hissettirmiş ve kelimelere dökmüş ki.. Zordur yer altında yaşamak. Yer üstüne çıkıp gerçeklerle yüzleşmek daha zordur belki de..

Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020130,1bin okunma

··

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hatice